Tv dizileri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Tv dizileri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Draga 26 Kasım 2008 Çarşamba

Heroes'un merakla beklenen 3 sezonu tabi ki Amerika da yayınlanmaya başlayalı çok oldu.Ama maalesef Türkiye'de 30 Kasımda ekranlara gelmeye başlayacak..Gerçi bu sefer biraz erken denebilir bu sürece şuan hali hazırda Chapter 10 yayınlandı..Bende ne yapsam neyapsam da izlesem derken sonunda ilk 9 chapter i bi yerden buldum ve hiç gözümü bile kırpmadan bi oturuşta izledim bitirdim..Şimdi yaptığım hatanın farkına varıyorum beklemek zor geliyor yeni bölümlerini..Azcık dizinin bu yeni sezonundan bahsedeyim de milletin merakını geberteyim dedim...
Cidden şimdiye kadar ki en iyi sezon bu diyebiliriz.Herşey tepe taklak bi durumda..Karşımıza ilginç sırlar açığa çıkıveriyor..Zaten sloganı da 2 taraf vardır diye başlıyor karanlık ve ışık..Bu sezonda kim iyi kim kötü biraz anlamakta zorluk çekebiliyoruz..Ki düşünün yani (kimseler sevmesede benim en sevdiğim karakter) Sylar iyi oluyor..Dizide yine geleceğe gidip gelmeler mevcut..4 yıl sonrasında kim derdi ki Sylar ın güçlerini bi kenara bırakıp oğlu için yaşayacağını?
Hep başından beri dizinin bi kişinin ismi geçip duruyordu ama ölü olarak..Birden o kişinin ölmediğini ve bu kötü adam vardı ya asıl buggy man işte o olduğunu görücez..Peter,Nathan in bi kardeşi olduğunu öğrendik hemideee Gabriel..Yani Sylar..İzlememiş olanlar için baya diziyi paramparça ettim heralde..Birileriyle oturup konuşmak istedim izlediklerimi ama nedense çevremde Heroes hayranı pek kalmamış..O yüzden bi yerlere yazmam gerek diye düşündüm.Hiro'nun ben kahraman olmalıyım nidalarıyla yaptığı hataları görüyoruz..Ki bu cidden dünyanın sonunu hazırlayan hatalardı..Diziden direk Hiro yu atsak valla güllük gülistanlık yaşıcaklar aslında..Claire iyilik meleği olacam derken sanırım o da kötülere karışıyor..Ana karakterlerden Niki Sanders ölmüştü malum..Ben ihtimal vermemiştim ama cidden ölmüş..Onun da yolunu bulmuşlar eh Ali Larter yabana atılacak kadın değil ya..O yüzden hikayeye onun üçüzü olduğunu eklemişler bu da Tracy Strauss..Kendisi dokunduğu herşeyi dondurabiliyor..Nathanla aşk yaşıcak..Ve hepimizin en sevdiği karakter yani Matt Parkman..O da aşka karışanlardan Daphne diye bi fransız sarışına aşık oluyor ve ileride çocukları olucak..Suresh e gelelim hiç sevmezdim kendisini hala da sevmiyorum ki millet nefret edicek nerdeyse ondan..Maya yı kurtarcam derken içinde bi bencillik ve güç hissi yaşıyor ve deneyini kendi üstünde deneyip iğrenç bişilere dönüşmeye başladı..
En büyük patronu da söleyim sözlerimi bitireyim..O büyük güçlü patron ise Arthur Petrelli..Nathan ı öldürmek istemiş aslında..O ilk bölümde olan araba kazasını o planlamış,karısı da ona engel olmak için adamı zehirlemiş ama doktorlar yalan söleyip öldü demişler..İlginç bişi daha Sylar aslında ilk başta intihar edicekmiş ama Elle kurtarmış ve onun kötü olmasını sağlamış Şirket adına..Yani boşuna günahını almışız adamcağızın..

Draga 12 Kasım 2008 Çarşamba


Avrupa Yakası'nın bu sezon nasıl başlayacağı herkes için bir muallaktı..Malum ayrılan oyuncular ortalığı aleve vermişler ve halkımız bu çıkan kişiler yerine gelicek yeni yıldız oyuncuları merakla bekliyorlardı..Herkesin dilinde Şener Şen ismi vardı Antepten gelen enişteyi canlandıracak diye..Zaten Ata'nın gelmesi büyük eksikliği kapatmıştı bana göre..Yeni bi oyuncuya alışmakta belki biraz zor olacaktı..Ve Gülse Birsel sağ gösterip sol vurdu diyebiliriz yaptığı hamle ile..Elindeki bin bir çeşit karaktere bürünebilen bir Binnur Kaya var ken dışarılarda aramadı çözümü ve aldı onu Şahika ve Osman Koçarslanlı'nın halası olarak Dilber Halaya büründürdü..
İşin aslı çok içimizden bir karakter olduğu için tutuldu..Açık sözleri,cadılıkları ve hareketleri hepimizce kahkaha reaksiyonlarına dönüştü..Her hafta onu izlemek için (ki Ata için izlerdim bi tek) Avrupa Yakası manyağı etti bizi..
Şimdi ondan bi kaç sözü kullanmak gerek..Önce onu anlamak için Gülse Birsel'in yayınladığı sözlüğe bakalım..
* Hoşşik: Yalaka, karaktersiz, ukala
* Dinelmek: Ayakta kalmak
* Banadura: Domates
* Gındırık: Aralık
* Gıllik, gıllicik: Küçük, küçücük
* Sası: Tatsız, yavan
* Zebil gibi: Çok, gereğinden fazla
* Hatın kız: Hanım kız
* Booy boy: Eyvaah eyvah
* Bahele: Bak hele
* Çekticeği damar kurusun: Çektiği damar, soy, kurusun
* Soykası batasıca: Soyu sopu batasıca
* Zaar: Zahir, herhalde, öyle görünüyor ki
* Kele: Ayol
* Cıvır: Diri, genç
* Avel: Aptal
* Cibilliyet: Geçmiş
* Bici bici: Adana'ya özgü, nişasta, gül suyu ve buzla yapılan bir tatlı
* Gadasını almak: Derdini, belasını almak
* Zumzuk: Yumruk

bağa girdim yaprağa
doyamadım sarmağa
o yar benim olmadan..
girmem gara toprağa..
-niye dineliyorsün osman otursana guzuum
-yok, yok böyle daha rahat hala
-basurun mu var?
-hayır hala
-utanacak bişey yog oğlum, ne utanıyon oğlum bende de var
-yok hala
-oğlum babanda da var bahattin amcanda da var, bütün ailemizde var çok şükür, çok et yiyörük ondan olüyor, zenginlikten olüyor, ne utanıyorsun oğlum, gurur duy
- öff
-Hasta benim ogluuum, hasta benim guzuuum, gıçıııın uzerine oturamiyor yavruuuum, giyamam gubban oluruuuum, ayahta dineliyor hep "Sabah kalktığında guru gayusunun üzerine bi bardah su içiyörsün, hemen alttan açiyör..."
-Sen bırak olum bu gızı. Gullan at. Bis sana meyremi alacaq guzuuuum. biz sana meyrem'i alacaak ya?
- ya ben meryem'e karşı bi şey hissetmiyorum ki hala! meryem ayrıca şişkonun teki!
- şişkonun güzeli oolum, genc irisi. bakale, meyrem'in bi elleri var, böyle hamur açmışın gibi, yumuk yumuk. her bi barnağının boğumuna bi fındık oturtursun, o kaddar güzel gız.

Draga 3 Eylül 2008 Çarşamba

ELVEDA RUMELİ



Artık televizyon ekranlarında yeni sezon çılgınlıkları yaşanma zamanı geldi..Bir çoğumuzun takip ettiği her hafta "Lan koca bi hafta nasıl geçicek..acaba nolucak!!" (O ona varacak mı?,Karısı Kocasını öteki kadının arkadaşıyla fingirderken yakalayacak mı?Ee a.q bu çocuk kimden sahiden kocası 2 yıl önce ölmüşse???Alt komşunun kızı üst komşunun oğluna .... mi gibi) sorularla bekliyoruz hepimiz.Eh yani bizim dizilerimizin çoğunda aynı tipik senaryolar olduğu için.Sürekli ordan burdan araklama diziler yaparlardı.Bazıları başarılı oldu yalan değil "Tatlı Hayat" ve "Dadı" dönemin güzel uyarlamalarıydı.Hadi onların orjinallerini bilmiyorduk peki döne döne populer dizilerden ne varsa araklama ne oluyor.bkz:Doktorlar(Grey's Anathomy) gelecek hafta ne olucak ne biticek zaten bilioz biz..:) Sıkıyosa bi Heroes,bi Lost u uyarlasanıza..Gerçi yemez..O dizilerin bi bölümü bir film maliyetine çekildiği için..Ama Türkiyede eski romanlara gidile dursun cidden büyük paralar ve emekler harcanarak yapılan yegane dizi "Elveda Rumeli"dir te o kaa...

İlk zamanlar fazla izleme şansı bulamasam da ki Antalyada bir televizyonum bile yoktu anlıyormusun hadi gülümse modunda..(Bu aralar moda Sezen Aksu'dan bende haz etmiyorum..Enerjiemici..)(son derece araklamadır,mahkemeye başvurcaksanız direk Atilla Aydoğdu Beyefendinin adını verebilirim)Sonradan bi Arnavut göçmeni arkadaşım tarafından abonesi oldum dizinin iyi ki de olmuşum..

Balkan göçmeni kişileri çok güzel anlatıyor dizi..Ve çok sahici..Bu balkan göçmenleri o kadar sıcak kanlı ve iyi kalpli insanlar oluyor ki bunu Kankam Enver'den biliyorum..(Bak sonunda ismini geçirdim blogumda artık sölenmezsin!!!)Sevilesi insanlar..


Dönelim dizimizin yeni sezonuna...Bizim Sütçü Ramiz kendini siper etmişti de ölmemişti.Alex'te müslüman olup Zarife kızımızla izdivacına engel kalmaz diyerekten uğraşlar içerisinde..Ama işte birisi var ki gördüm mü gözlerim dolar Vahideeemmm...Mustafasına kavuşabilecek mi bilinmez..Ha kavuşamazsa ben hazırım,Yaprak Dökümü Necla duymasın,saç başa girmelerini asla istemem.


Dizide ilk başlarda sözde Türkiye güzelimiz Hande Subaşı vardı ki hiç beğenmezdim o kızın yüzünde Da Vincinin Altın Vuruşu yok..Bişiler var kızda pek menem bişi değil çirkincene şarkı söylemek lazıma katılıp kendini şarkıcı sanmıştı.Allah'tan onu çıkartıp Okan Bayülgen beyin eski sevgilisi Berrak Tüzünataçı yerleştirdiler bu karaktere daha bi çok sever oldum şahsen..Dizi için söylenecek fazla bişi yok zaten Pazartesi günleri izlenmesi gereken yegane dizi..Öyle samimi,öyle komik ve ağlangaçlı birşey..İzleyin derim..

ELVEDA RUMELİ buradan offical sitesine ulaşabilirsiniz...

Draga 2 Eylül 2008 Salı

Uzak doğunun görkemli saraylarından çağdaş zamanlara taşınan romantik bir komedi… “Düşlerimin Prensi…” Kore’nin son kraliyet ailesinin 21. yüzyılda da hakimiyetini sürdürdüğü hayalinden yola çıkarak hazırlanan 24 bölümlük sürükleyici bir dizi… Kore veliaht prensi Yi Shin (Joo Ji Hoon) ile eşi Shin Chae-Kyeong’un (Yoon Eun Hye) hikâyesinin anlatıldığı dizi, aşk, ihanet ve saray entrikaları üçgeninde, romantizmle komediyi çarpıcı bir şekilde harmanlıyor.

Dizi, 1911’deki Japon işgaline kadar Kore’yi yöneten ve bu kuşatmadan sonra bir daha kendini toparlayamayan Kore’nin son kraliyet ailesi model alınarak hazırlanmış. Kore televizyonu (MBC) yapımı dizi, pek çok ülkede televizyon seyircisiyle buluşmuş ve birçok ödülün de adresi olmuş.28 Temmuz’dan itibaren hafta içi her gün, 17.30’da, TRT 1 izleyicileriyle buluşmaya başlayacak olan dizinin senaryosunu In Eun-A yazdı, yönetmenliğini ise Hwang In-Roi yaptı. Aşklar, ihanetler, entrikalar, skandallar ve sansasyonlarla harmanlanan bu romantik komedinin diğer rollerinde, Sung Ji Hyo, Kim Jeong Hoon, Lee Yoon Ji, Jeon Ji Ae, Dan Ji, Kang Nam Gil, Im Ye Jin, Kim Suk, Kim Sang-Joong, Kim Hye-Ja, Song Seung-Hwan, Shim Hye-Jin, Yoon Yoo-Seon, Choi Bool-Am, Nah Eun-Kyeong, Kwon Yeon-Woo yer alıyor.

Her akşamüstü işkence gibi annemlerin izlediği bir dizi..Valla nesini severler ben anlayamadim..Yakışıklı olarak adledilen bi sürü çirkin erkek silsilesi ve ufacık boyda çekik çekik koca koca bi yerlere sahip kızlar..oldum olası sevmemişimdir onları..İzlemem izlettirmem politikasi ile Trt kanallarını tv den silmeyi planlıyorum...