Antcub etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Antcub etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Draga 2 Haziran 2009 Salı

Nazarlara geldim ben..:( Gözümün altında "Gece yanığı" olarak bilinen halk arasında bişiler oluştu..Yanıyorum..Acıyor...Bi iki gündür güzel sözler duydumdu keşke nazar boncuğum olmadan dışarı çıkmasaymışım..Kem gözlere geldim..:(

Draga 1 Haziran 2009 Pazartesi


"Deliler,bana deli dediler...Dediler Dediler beni delirttilerrr..!!"
Son bi hafta içersinde heralde akıllı kalabilmemin pekte bir mümkünatı yoktu..Evet yine telefon olayı yüzünde..Kendimi bir hiç gibi hissediyorum çok mu abartıyorum bilmiyorum ama,bir arayanının olmaması (ki olamaması) birine ulaşabilmedeki kolaylığı kaybetme vb..Heralde bi kaç gün içinde tel alamazsam bilin ki tv de çıkan ege bölgesindeki büyük orman yangınlarının sebebi ben olucam,tüm arkadaşlarıma dumanla sms çekmek istiyorum..:) ya da tası tarağı toplayıp direk Tibete gidicem..Bu konuda ciddiyim..biri bana iphone alsın pls..:P
yok deliricem ben daha iyi..delilerin ne işi olur telle bende kurtulurum..

Draga 28 Mayıs 2009 Perşembe


Beni arayan dostlarım beni bulmasın..bla bla..Yaşamam artık...
GENEL DUYURU:
Maalesef telefonum sizlere ömürlüktür,şimdiye kadar dertlerini dinlediğim beni arayan arkadaşlarım elinizi vicdanınıza koyun ve bir El Fatiha okuyun...
Hattımı falan değiştirmedim,sadece bi telefonum yok artık..1 haftadır nası yaşanamıyormuş anladım..Artıkın bir "Aloooğğğ" diyemiyorum.. :'( Affet aşkım affet beni,haydi gel tut ellerimi..pişmanım çok pişman anladım sensiz dünyadaa..Alooğ Aşkım susmaa..Alooğğ bu aşka kıyma..Aloğğ aşkım töğğğbee son kez dinlee..Alooğğ!!!

Draga 27 Mayıs 2009 Çarşamba


Artıkın çalışmaya başladım..Biraz ani ve unexpectable bi olay olsada bir internet kafe işletmeye başladım..Bu yukarda görülen yer işte..Ben ki öğretmen lisesinde okuyup çoluk çocuğun çenesini çekemem diye öğretmen olmayan şimdi sabahtan akşama sıpaların dırdırını çekiyorum..Allaaaam bana sabır ver..Çocuk katili olmaya ramak kalması bu sanırım..:(

Draga 3 Mayıs 2009 Pazar

Uzun zamandır yazamadığımın herkes farkındadır heralde..Genelde yazma amacım çok bunaldığımda ve bişilerin beni üzmesine izin verdiğim anlarda kurtuluş yöntemim oluyordu..Bu demektir ki uzun zamandır hoş zamanlar geçiriyorum..
Aslında yok ya.. Öyle de masalımsı günler yaşamadım..En azından gel-gitler..Kavgalar,tartışmalar silmeler eklemeler..Ve vedalar yaşadım.. Belki de bu yüzdendir tekrardan yazma niyetim..Her nekadar fonda şuan Sertab Erener'den "Yalnızsan geceleri,yalnızsan yatağında..ve evinde bomboşsa kalbin gibi..Söyle ne farkeder kim haklıysa.." çalsada,Şükür ki boş değilim ona seviniyorum..Ha yalnızmıyım evet..Ha boşmuyum hayır..Ha şöle ha böle işte..Ben kendi içinde umutsuz bir vakaayım..Çok şey biriktirdim esasında içimde.. Çok şey duydum çok şey gördüm..(Şey den kasıt şey değildir!) (Özlemişim Ati gibi parantez açıp kapamaları :) )
Öncelikle tekrardan Heroes delisi oldum çıktım..İçimdeki Hero bi anda uyandı.. :)
Bazı bazı arkadaşlar sayesinde Anime dünyasına da adım atmış bulunuyorum..Artık bu yöndeki eksikliğimden ezilip büzülmeyeceğim..Her ne kadar "sanatsal" çalışmaları takip etmeyi sevmesemde,bari dedim bu yönde bi zevkim olsun..Ne de olsa çocukluğumuz bu şeylerle geçti..(Seni seçtiiim Pokaaaççuuuuu!!!) Öncelikle Miyazaki nin eserleriyle başladım işe..Spirited Away,Howl's Movin Castle etc... Sonrasında bir doktorumuz sayesinde çocukluğuma kadar indik..Naruto!!! İzlenesi bir anime dizi..(Anime dizi diyince biraz asil kaçtı..bildiğimiz çizgi film işte..) Sasuke hayranı oldum da çıktım..Arada yine bilen bilir Hero ability'im ne acaba diye kendi içime dönüşlerim..Uçma çalışmalarım olmuştu..Şimdi de bunların Jutsularını deniyorum..Çakramı kontrol edebilirsem başarıcam bence..:P

Bir diğer hastalık konum ise "Fringe" oldu..Bundan aylar aylar evvel bi arkadaşım bana izle dediğinde "Öğğkk..Joshua Jackson!!" diip istemsiz bir biçimde karşı koyma çabam olmuştu..Amma velakin kendisi herzaman haklı çıkar ki hep dediği yola gelirim..(Okuyorsan kıs kıs gülme..:P) Bir arkadaşımı da bu diziye bulaştırdım..Aids gibim bişi..(Tahtaya vurdum..)
Düşünüyorum da yazacak onlarca konum varken..Yazdıklarımın takip edildiğini..Ve bazı kişilerce değişik yorumlamalara sebebiyet verdiği için yazamıyorum da:)
(@birine: ona taş attığım bi cümle oldu ama bu başka bir anlama gelmez cümlenin getirisi itibariyle oldu..Eski mevzularla alakalı bir anlam mana bulunmamaktadır..
@başka birine: Yazamıyorum..Elimden klavyemden gelmiorrr..Kritikleri yapalım bi ara)
Arada geçiştirişlerde oldu kusura bakmayın..
Biraz "Sex and the City" izleme molası veriyorum..Carrie ile Mr. Big in ikinci deneyişlerinin olduğu bölümlerdeyim..Sonra devam ediciiimm...

Draga 14 Ocak 2009 Çarşamba


Haftasonunda İzmir'deydim..Benim için cidden değişik bi gün oldu diyebiliriz.Sonuçta uzun uzun zamandır eve kapanan ben zar zor dışarı çıkmıştım..İki insan yüzü görmek,bir iki dost muhabbetinde bulunmak kadar iyi gelebilecek bişi yoktur eminim.O günden bazı noktaları deyineyim..:)
*1,5-2 saat süren bi yolu 3 saatte gittim.Sabahın 7sinde kalkmış olmama rağmen saolsun karayolları yapım aşamasındaymış..
*Metro araçlarından nefret ediyorum kahveyi koltuğa yerleştirdiğim halde üstüme döküldü ve araçtakiler normal bi vakaymış gibi geçiştirdiler.
*3 yıl sonra arkadaşa Sibel Tüzün'ün Superstar Promo Kitini geri verebildim..
*Taa Londralardan gelen arkadaşımla görüştüm.
*Taa Londra'lardan gelen arkadaşıma "Ben kebab yemem makarna yiyecem"diyerekten onu da zoraki Pizza yemeye zorladım.
*Deniz mahsüllü linguini ısmarlarken parantez içinde (karides,kalamar,kurutulmuş domates) yazarken tabağımda upuzun bi ahtapot bacağı ile karşılaşınca şok geçirdim.Eh bi de soyulmamış ve vantuzları üstünde olunca..Ama ben naptım..Yedim..:))
*Hadi bi bira içelim diye başladım..
*355 gündür görmediğim bi arkadaşımla da buluştum.Geçen seneki doğum günümden yola çıkarak 1 seneden 10 gün öncesine denk geldiği için sayabildim yoksa oturup gün ay yıl hesabı yapmadım.:)
*Gündoğandan Kordon boyunca bir bira içebilecek mekan bulabilmek için baya uzun bi yol yürüdük,en sonunda bi bara girdik adamlar kapalıyız diip attılar bizi ama nihayetinde yer bulup içtik..
*Özlenmiş yüzleri görmek iyi geldi..Ordan Pierre kadar altıma etmemek için zorla yürüdüm.
*Arkadaş daha olur mu içecez diyerek orada da içtik içtik..Saat 8 de ayrıldık
*Ben 10 arabasına yer bulabildiğim için 21:30 a kadar tek başıma içmeye devam ettim.Otobüste uyudum evde uyandım ve indim..Açıkçası benim için özel ve gözel bi gündü..Yapımda ve yayında emeği geçen arkadaşlara çok tşk ederim..

Draga 9 Aralık 2008 Salı


Bugünlerde başıma gelen giden şeyleri parça parça anlatacağım şimdi..Eh o kadar şey oldu bakalım hepsini yazmaya dayanabilecekmiyim...
*Öncelikle bu haftalarda en çok beğendiğim şeylerden birisi olan P!nK'in albümünden başlayayım..İlk "So What" single i çıktığında zaten harika bi albüm olacağı belliydi beni pek şaşırtmadı..Albüm baştan sona harika olmuş..Hani şu şarkıyı beğenmedim demedim hiç.Hepsi birbirinden güzel..En fazla dinlediğim ise hüzünlü bi aşk parçası..:) "I don't believe you"..Nakarat kısmında "Noo I dont believe youuuu..." dediği zaman insan "ulaaan bende inanmıyorum" diyor..
Sana inanmıyorum bi daha dönmeyeceğini söylediğine..hiç ayrılmayacağız dediğini hatırlatmıcam..hayır sana inanmıyorum bana bir daha ihtiyacın olmadığını sölediğine..öyleyse beni sevmiomuş gibi yapma..Dio..Gelde dinleyip dinleyip ağlama..Eh hayatta uyanamadığımız kötü bi rüya değil mi zaten..
Albümün tamamı böyle değil tabi ki..Bi diğerinde Please don't leave me... diye yakarıyor..eh hep sana ihtiyacım yok diyip gittiğinde yalvardığımız şeyler..Bide Boring ile Funhouse var iki eğlenceli şarkı..Albüm kesinlikle edinilmeli..İnternette heryerde var ama siz genede orjinal alın:P
*Bu hafta en sinirimi bozan şey birisinin msn adresimi hacklemesi oldu..İyi halt yedin demek istiyorum ona sadece..Hayır anlamam ki napıcan benim msn adresimi..Bütün listemdekilerden özür diliyorum,zira hacker beyimiz herkesi rahatsız etmiş..Ama yakalarsam diyorum sadece..
*Eh şu sıralar et yeme bayramındayız..Millete sesleniyorum bayram msjı çekmeyin boşuna kontürünüze yazık..Geri dönmüyorum..Döndüklerime de.."Masumcukların ahı tutarda o yediğiniz etler size yol,su,elektrik olarak geri döner de aldığınız kiloları veremeyesiniz.." diyorum..
*Bu hafta sabırsızlıkla King of the Queens in final bölümünü bekliyorum..Ahh ahh son bölümde Doug ın halini görünce ağlamıştım..Kevin James in tam karizmatik olduğu bi sezonda bitmesi kötü oldu dizinin neyse..
*Without a Trace izleyenler var mı bilmiyorum aranızda..Ajanımız Jack Malone saçlarını kestirmiş ya ben anca gördüm:) Anthony Lapaglia kesinlikle bi daha saçlarını uzatmasın..Ki umarım ölmez diye de dua ediyorum bakalım ne olucak bu bölümde..
*Heralde artık utanmadan söyleyebileceğim ki ben bi "Yemekteyiz" hastası oldum..Hergün ailecek oturup aa şunu nası yapmış bunu nası yaptı die izliyoruz..Ki dedem sinir oluyor.."Kadın o kadar uğraştı yaptı şu namussuzlara bak hepsini yiyip yiyip utanmadan beğenmedik diyorlar" dio..Bide iyice gaza geldiğinde tv ye tükürüo..:))
*Evde geçen dedemle yine bi tartışma yaşadık ki sebebi her evde olan şeydi sanırım..Televizyon kavgası..Dedeme 24 saat haber olsun o dünya cennettir..Bende Cem Yılmaz ı izliodum ntv de..Dedem haberleri aç dedi bende bunu izlicem dedim.."Bunları izleye izleye bi bok olamadın" diyince ben sinirlendim.."Sen yıllardır seçim haberlerini izleye izleye belediye başkanı mı oldun" dedim..Eh büyüklere saygı ama nedense babamdan tebrik msjları aldım..
*Neredeyse unutuyordum..Britney Spears yeni albümünü yayınladı geçenlerde..Circus..Yaşadığı olaylardan sonra tekrardan iyi işler yapmaya başlamasına çok sevindim.Circus şarkısına da klip çekmiş harika olmuş demeye gerek yok heralde..

Draga 23 Ekim 2008 Perşembe

Uzun uzun zaman oldu ben yazmayalı sanırım (uzun ikilemesi olayı daha bi pekiştirir diye düşündüm) bu zarfta neler oldu neler..Hadi gelin hep birlikte vtr'lerimize bir göz atalım...Yok aslında çok isterdim ama benim bilgisayar internet kültürüm ne yazık ki o kadar gelişkin değil.Bugün lastfm den bir arkadaş msj atmış blogun eğlenceli diye,ve kendi blogunu da yollamış bana görünce şok oldum tırnak içerisinde "utandım"..Ben sayfaları ne boş ve özensiz kullanıyormuşum dedim.Görsel olarak bir hiçim..Bu acı gerçeği kabullendim..Heralde bu başlangıçtan sonra ve baştaki resimden sonra muhtemel olarak kendimi bi kayalıktan aşağı sallayacağımı düşünüyorsunuz..Bu kime yarar akbabalara?
İnsan ilişkileri hakkında her geçen gün yeni yeni şeyler öğreniyorum..Bir birey canına kıymak için intihar etmez sadece..İlişkiler,arkadaşlıklar,dostluklar veya yoldan geçerken selamlaşmalarda intihar edebiliyor..
İnsanlara hep inancı olan,ki tanrı inancından bazen daha fazla,güvenmeyi seven,ha belki sevmeyi sevilmeyi seven birisiyim..Sabırlı birisimiyim asla..Sakin? Eh ne ka asabi birisi olduğumu da bilirler..(olmadığım anlarda bile böyle suçlanırım)(Sigaram kalmadığı için babamdan çarptığım sigarayı içerken ne ka dürüstçe bi yazı olucak diye düşünüyorum şuan..)Kötü olaylar anlatılmakla bitmez heralde başıma gelen ve gelmeyen ki hali hazırda geliceklerdir de bundan ümitliyim..
Son zamanlarda Tv kültürüm arttı baya bi derecede..Gündüzleri izlemeye değer birşey yok bunu anladım..Menapoza girmiş kadınların çıkıp çıkıp "Bakın hanımlar kaşıntımız tuttu,rahat duramadık ne yaptık.." diye saçma sapan şeylerle saçma sapan şey yapmaları gibi..Ha izlemeye değer ne var denilirse Esra Erol'la Dest-i İzdivaç...Yazarken bile fondan dırırı dıddı dırırırıdırırır..diye sesler yankılanıyor kulaklarımda ve gerdan kırıyorum.Abuk sabuk gözüksede vay be ülkemizin derdi evlenebilmekmiş sadece bizi yıllardır kandırmışlar diyoruz..Kadınların çıkıp oraya maaşı 2 bin yetale olsun (ki yeni türk lirası artık malum sadece türk lirasına dönüyor) dediklerinde,bu ülkede amma zengin varmış beaahh diyorum..Yani işsizlik çok,açız geçinemioz diye ağlayanlar sadece ülkede küçük bi kesimi oluşturuyormuş..Koca karıların çıkıp o ka maaşa az dedikleri için kınıyorum..Allahınızdan bulun emi..Dünyaya kadın olarak gelmek mi varmış ne..:)
Ülkemizde Fatih Terim'in maaşı tartışıla dursun daha..Ki bence piyasaya göre baya da düşük bi ücret alıyor..
Merakla beklediğim şeylerden birisi de Eurovision için Moskovaya kimi göndereceğimizdi sonunda Trt açıklama gereği duydu..Bu ka zor bi seçimmişdi bilemiyroum ki en başından beri ben (çok bilmiş görünmeyeyim ama) Hadise'nin gönderileceğini biliyordum..Şebo'ya ayıp oldu biraz..
Günlerin ne ka çabuk geçtiğini de farkettim..Koca 1 yıl geçmiş gitmiş neredeyse..Gidenler dönüyorlar,hayırlı olsun diyelim..Yeni hayatları mutluluklarla dolsun..(akıllarda ki şüphelere son artık lütfen!!!)(içimiz fesat okumayalım da bazı şeyleri...mutlaka yazmamı gerektiren bişi olmuştur.)
Uzun uzadıya bi anlamsız bütünlükte yazı oldu yine..Sölediğim bi şarkı var "Happy happy,joy joy.." bu ruh halimin sahtekar bi açıklaması oldu:P
Herkese iyi günler..
Haa unutuodum komik olan bişi okumuştum..Oray Eğin cinsel tercihi yüzünden mi askerden çürük raporu aldı??? Bi kaç sitede bu soruyu soruyorlardı..Ben cevabını biliyorum ama bende kalsın..:P(bilmeyen mi var diyenlere de psssttt...!!! özel hayata saygı..Gerzek yazarların dillerine yakışmayan şeyleri yazmaları zaten çirkin bi olay...)

Draga 20 Ağustos 2008 Çarşamba


Kuytu köşelerde bile insanın sığındığı iki şey,Smirnoff ve Burn...Birde üstüne gözlerin etrafı görmez olmuşken bile SmS çekmeye çalışmak..

Draga 19 Ağustos 2008 Salı


  • 2 gündür acaip mide sancıları çekmekteyim..Tanrım bu son an mı acaba dediğim anlar oldu hem moral bakımından hemde fiziken...
  • İnsanları çok iyi anladığımı düşünmedim hiç bir zaman ama bir nebzede olsun tahlil yeteneğimin gelişmiş olduğunu düşünürdüm ummadığım insanlardan yara aldım ben...
  • Çok sevmenin herzaman iyi birşey olmadığını anlamıştım ben,sevmek sevmek..bi şeyleri değiştirmiyordu sevilmekte lazımdı,aslında sevilipte bunu anlayamadığımı gördüm ben..
  • Çok yüksek birşeyler beklememek gerekirdi,nihayetinde karşımızdakilerde insanoğluydu,birilerini yüceltip yüceltip karşılığında birşey alamadığımı anladım ben...
  • Yılların ne kadar çabuk geçtiğini,daha dün gibi olan şeylerin üstünden tam tamina bir yıl geçtiğini ama hafızamda taze tuttuğumu gördüm,yüzümdeki etkilerini sakalımı 5 dk kestiğim gibi silemediğimi anladım yaşananların...
  • Yitip giden hayatların ardından sıradan ve bayağı sözlerle yaşantımızın tasvir edildiğini okudum,ya ben ölürsem böyle mi olur derdine düştüm,sevdiklerime ucuz cümleler yerine susmayı tercih etmelerini öğütledim ben...
  • Sürekli ilişkilerimde dominant olmayı tercih ettiğimi farkettim,sonrada sızlandım durdum ben...
  • İnsanların bazen susarak olaylara tepki gösterdiğini benim ise o suskunluğun bozulması için çırpındığımı bu yüzden battığımı,her hırslı söz için çok acı çektiğimi hissettim ben..
  • Hayatta hep ileri ileri diye içimizde çığrınan bişilerin olması gerekirmiş,arkada kalan dona kalırmış..Ben kimse donsun istemedim belkide ne ileri gittim ne geriye dönebildimse de hiç kimseyi unutmadım ben...

...

Draga 13 Ağustos 2008 Çarşamba


Birgün hayatımı yazacağım.Herkes kağıt üstüne yazılanları benim hayatım sanacak, ben de hayatımı saklamış olacağım böylelikle. Saklanmanın en iyi yolu fazla görünmektir, biliyor musun? Herkes seni gördüğünü sanır, sen de rahat edersin. Kasada oturan kız gibi! Herkes kasadaki kızı görür, ama kimse tanımaz. Günün birinde yazdıklarımdan bir perde çekeceğim.

Draga

Şimdiye kadar hep bir şeyler anlattım durdum,en başta dediğim gibi kimseye bilmediği birşey söylemeyecektim,söylemedim de büyük çoğunlukla..İçimde tutamadıklarım oldu,bana artık ağır gelenler..Dayanamayacağım sandığım acılar..Bu blog sayesinde tanıdım merhem gibi gelicek olan dostları..Bu blog sayesinde öğrendim her zaman içimizde hissettiğimiz şeyin kim ne derse desin en doğru olduğunu,"saygı duyulması gerektiğini"..Bazı dostlardan öğrendim bir "köpeğin" özleminin sevgililerden daha çok koyduğunu..Ben bir çok şey öğrendim burada.Varla yok arasında bir seçimmiş birşeyleri yazabilmek..
Ben buraya yazmasam "Draga" diye birinden haberiniz olmayacaktı ha oldu da ne oldu diyenlere,beni mutlu ettiler..Haykırışımı dinlediler zaman zaman,zaman zamanda mutluluğuma ortak oldular..Kimileri mendil uzattı bana.Kimileri beni burada gördü sevdi ve evet sevildi..
Kendimi çok sorguladım belli bi süreç içerisinde..Genelde iki seçeneğim vardı "ben kötü birisimiyim" yoksa "iyi birisi mi?" bu iki soru arasında geldim gittim..Eski hatalarımla yüzleştim.Kalbini kırdıklarımdan özür diledim.Meğerse mutlu olabilmek için ne kadar çok kişiyi kırabiliyormuşuz..Ben mutlu etmek istedim başaramadım.Mutlu olmak istedim başaramadım.Yine mutlu etmek istedim herşeyi denedim ama yine başaramadım..Şimdi sıra hangisinde bilmiyorum..Mutlu olmaya çalışıyorum ama olamazsam..yada başkalarını yine üzersem..
insan ömrü sorgulamalarla geçip gidiyor sanırım...
"Bir bilet istiyorum sadece gidiş olsun..Çocukluğun saflığına gidip orda yaşamam gerek..."

Draga 26 Temmuz 2008 Cumartesi

"Şarkıların günahı yok acıtan sensin içimi,hangimiz istedi söyle bu adaletsiz seçimi...
Hayalin kırılınca imkansızı bulunca,korkulan gerçek olunca,göz yaşı kurumuyor...
Bu yürek ilk defa bugün kırılmıyor,ben unuttum desemde yerin hala dolmuyor..."


İç acıtan bir parça belkide içimizi acıtan bir çok şeyin ardından dinlenmesi keyif veren bişi.
İnsanların kendilerine acı çektirmeyi bu ka sevmelerinin sırrı nedir acaba?Nedir acıya bu müptelalık?Hayata karşı en sonunda ben o ka acı çektim ama yine de güçlüyüm mü demek istiyoruz..Hele ki çektiğimiz acıların kutsal bir duygu olan "Aşk" adı altında gelmesi..

Draga 6 Haziran 2008 Cuma

Ekimde yaprakların düşmeye başladığı günlerde
Düşmüştüm bende bu şehre..
Bu şehir benden çok şeyler aldı götürdü..
Bir sevgili bir can aldı gitti,yeni bir can verdi
Onu da aldı ve gitti..
Biri için anlamlı kıldım sonra bozdum yıktım bu şehri
Ardından başkası anlamlandırdı sokaklarını
Köşe başlarını,geceleri gizlice öpüştüğümüz yolları..
Ve yine onlarda silindi gitti..
Ya da üstüme sindi kokusu çıkartıp atamadım
Üstüme geldikçe ben bunaldım hep geçmişime yandım ki
Sevmem ben pişmanlıklarla yaşamayı..
Birisi demişti:
"Yeni bir ülke bulamazsın,başka bir deniz bulamazsın
Bu şehir arkandan gelecektir,sen yine aynı sokakta dolaşacaksın..
Aynı mahallede kocayacaksın.."
Bu şehrin arkamdan gelmesini istemiyorum
Bu şehirden kaçarcasına gidiyorum..
Eteğimdeki taşları da yere atıyorum
O çocukken oynanan oyunlardan,büyüyünce söylenen yalanlardan
Her ne varsa acı tatlı geride bırakarak gidiyorum..
Bir gün yeniden gelme olasılığınıda yakarak gitmek istiyorum
Ama yapamıyorum..Dönüp dolaşıp bu şehre geleceğim belki..
Bir şeyler var belki de burada..
Olanları gözden geçiriyorum..Hayatımın 2 olayı..
Bir hezeyanı bir mucizesi..
Bu şehirde tatmış olsamda bunları
Ben artık yokum oynamıyorum diyerek gidiyorum
Yanımda götürüyorum yinede bazı şeyleri
Hiç yanımdan ayırmadığım o defterimi..
Kelimelerimi yine "O"na itafen yazıyorum
Yine içimdeki 'O'na söylüyorum şarkılarımı
Bir şehiri yakıp yıkıyorum yine..
Bir acı tatlı 2,5 yılı..
Yeni hedefler koyuyorum önüme..
Yine bir umuda bir hayale sarılıyorum..
Bana acı veren bir başka şehre yol alıyorum
Adımlarımı oraya doğru atıyorum
Ve ben yavaş yavaş pılımı pırtımı toplayıp gidiyorum..
Bu sefer kararlıyım..

Draga

"Bir başka ülkeye, bir başka denize giderim," dedin,
"bundan daha iyi başka şehir bulunur elbet.
Her çabam kaderin olumsuz bir yargısıyla karşı karşıya;
-bir ceset gibi- gömülü kalbim.

Aklım daha ne kadar kalacak bu çorak ülkede?
Yüzümü nereye çevirsem, nereye baksam,
kara yıkıntılarını görüyorum ömrümün,
boşuna bunca yıl tükettiğim ülkede."

Yeni bir ülke bulamazsın.
Bu şehir arkandan gelecektir. Sen gene aynı sokaklarda
dolaşacaksın. Aynı mahallede kocayacaksın;
aynı evlerde kır düşecek saçlarına.
Dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda. Başka bir şey umma-

Bineceğin gemi yok, çıkacağın yol yok.
Ömrünü nasıl tükettiysen burada, bu köşecikte,
Öyle tükettin demektir bütün yeryüzünde de.

(Tşkler Mihail)

Draga

NE YAZAR
Gözlerimiz gerçekleri görüyor mu bilmiyorum

Alınyazımız bitişir mi bir yerde hiç sanmıyorum
Bir rüya gördük önce yan yanaydık
Uyandık uyandırıldık en sonunda
Hiç olmayacak bir duaya avuç açtık
Anladık anlatıldık en sonunda
Dalgalar vuruyor kıyılara
Sen bambaşka bir şehirde
Beni seviyor olsan ne yazar.
Yasaksın sen bana
Uzaksın sen bana
Seni sevmek ve sen yasaksın bana.
Rüzgarlar vuruyor yüzüme
Ben bambaşka bir şehirde
Seni seviyor olsam ne yazar
Yasak değil miyim ben sana
Tuzak değil miyim ben sana
Tutsak olsam da ben sana ne yazar.

Draga 4 Haziran 2008 Çarşamba

Hayatın sıçmıktan öteye gitmeyen birşey olduğunu düşünüyorum bugünlerde
Herşey,herkes ne varsa etrafımda daha bi pis geliyor bana..
Daha bi güvensizim insanlara karşı
Hergün bahçede gezinip yatıp duran kedilere bile güvenmiyorum
Belki de korkuyorum artık onlardan bile..
Her gelenden her geçenden bi pençe yedim eh haklıyım da
Herşey yoluna girecek diye bir şey yok
Kimse bu masalları bana anlatmasın artık
Herşey daha güzel olucak..
Bu masalların sonlarında bile yoktur dimi..
Herkes mutlu mu yaşar..
Artık Hansel ve Gratelde ki cadıya da hak verir oldum
Hayallerinin evini yapsın,
Her yerini özenle bezenle şekerlerle kaplasın
İki kahrolasıca çocuk gelip o hayalini kemirsinler
O 2 veledin yaptiği şey suç değil de,kötülük değil de
Gözlerinin önünde emeklerinin yok edilmesini izlemekle kalmayan
Zavallı hayalperest bi kadın mı suçlu yani?
Ee bizim hayatımızda da yok mu bunlardan?
Bizler de özenle bezenle bir şeylere başlıyoruz da,
Onu mahveden haşereler yok mu?
Onlar bizim emek vererek yeri geldiğinde savaşarak elde ettiğimiz bir şeyi
Namussuz bir gece de yok etmiyorlar mı?
Bir gece de koca parlak bir şeyin üstü balçıkla sıvanmıyor mu
Veya şehvetten akan ter ve tuzlu meni ile..
Herşeyi silip götürmüyor mu bunlar?
Veya emek verip,aylarca didindiğimiz bir ilişkinin ardından
Sadece "Bitti.." diyerek sıyrılıp çıkanlar..
Bunlar da hayallerimizin katili değiller mi..
Bitti kelimesinin karşılığı nedir..
Run out of? Over?Finished?Ended?
Nedir buna karşılık?
İçimizde duygular biterse birşeyler kalmazsa run out of mu diyeceğiz?
Bu bir oyundu kaybettin "Game" Over der gibi mi
Yoksa bir yarıştı yaşadıklarımız yolun sonuna geldik Finished mı?
Yoksa yok artık uçurumsu bi son du ended me..
Her ne olursa olsun bitti kelimesi de zalimce geliyor insana..
Bu insanları da sevdik biz..
Bir intikam uğruna yitip gidenleri de..
Bedenini/ruhunu/bakışlarını en yakınlarımıza değdirenleri de..
Bir türlü bilemedik ki herşeyin bir sonu var
Belki de aleme bok atarak kendimi rahatlatıyorum
Kendi kusurlarımı örtüyorum..
Bokla sıvanıp bakın ben geldim sizden birisiyim artık demek istiyorum
Herkesin cambaz olduğu bu sirkte,
Ateşten bi çemberin içinden atlayan saf bir aslan olmakla
Bir ormanda aslan olmak aynı şey değil..
Ben de artık bu sirkten çıkmak istiyorum,
Ya da bu sirke dahil olmak..
Bir şeylerin ne içinde ne de dışında olamamak acıtıyor insanın canını..
Bir şeylere inancım olsun ve ya olmasın artık
Neye inancım vardı ki kendimden başka,
Kendime olan inancım da yoktu aslında..
Sadece..
Küfredesim geliyor herkese,önüme gelene sövüp süpüreyim..
Herkesin canına okuyayım..
Ama sonunda elimdeki kılıcın üstüne ben düşeyim..
Yine ben yanan olayım..
Yine yakılan..

Draga

Hayat beni neden yoruyosun
Madem çok günah,
Oyunu sen bozuyosun..
Sebebi çok..
Şeytan diyor ki:
Yanaşma!
Adını anma,sataşma..
Deli kader seni karşıma
Çıkaracak mı bilen yok..
Can üzülür buna taş değil..
Çekilecek gibi aşk değil..
Bu gönül herşeye aç değil..
Doyuracak mı bilen yok...

Eski eskide kalsada kalkıp şok etkisi yaratacak gelişmeler yaşanması
Az da olsa koyuyor adama..
Ummayacağım şeyler duydum
Canım yandı sustum..

Biz

Draga

Anlamıyorsun biticek bir gün diye
Gelme,gitme,görme,sevme..
Hiç düşme benim düştüğüm gibi bu aşka..

Kolaydı şarkılarda nasihatlar vermek
İnsanların bir şeyin içine sıçmaktan sonra en iyi yaptıkları şeydir
Nasihat...
Herkes bilir kişi,herkes görmüş geçirmiş..Herkes ben merkezcil..
Herkes kılıcını kalkanını kuşanmış hazır asker..
Herkesin elinde bir sineklik,kendine yaklaşanları pat.. yere indiren..
Kimisinde şekerlemelik zehirler önce tattirip sonrasında öldüren..
Herkes ben merkezci..Herkes bencil..Herkes bilir kişi bu alemde..
Herkesin yaşadığı hayat hayat..aşk ise aşk..
Bizler bu dünyaya geldiğimizden beri,onlar vardı elbet ve hala saltanat..
1924te kaldırılmamışmıydı o yoksa o halifelikmiydi..
Bir kesim var içimizde bizden üstün,
Bizden apayrı bi şekilde yaşayan..
Herşeyi onlar bilir,alem onlardan sorulur..
Kişilerine göre kaftan biçilir.
Bizler bir balonun içinde figüranlar..
Bizler oynarız onlar yazar çizer..
Bir onların aşk-ı aşk..
Bir onların yaptıkları namuslu
Bizler ufak fahişeler alemde..
Sevmenin suç olduğu bu dünyada bizler fahişe bizler orospu..
İçine sıçılmış bir alemde bizlerin yaptıkları nedense hep yanlış..
Bizlerin sevgileri yalan,bizimkiler geçici hevesler..
Ömürlük diye bir şey yok bu alemde
Ya da bir ömür biçilmiş ki
İki öpüşme,iki ah uh..sonrasında tuzlu bir sıvıyla siliniyor herşey..
Sırf bi sıvıya adanmış aşklar..
Aşk diye bir şey var mı ki kelime haznemizde yer edinmiş..
Aşk..Söylemesi ne kadar kolay bir kelime
Yaşaması bi o kadar acı..
Birini sevmek bile zulum olmusken..
Birine adamak ömrü niye..
Gününü gün edenlerin doğruları doğru
Yaşadıkları köküne kadar doğruyken..
Bizler kare köklerle yetinirken..
O kadarı bile bize fazla gelirken..
Bu sıçmık hayatta biz niye yer edinmişiz
Full ihtişamlı aşklar bizim hayatımızda yer edinmeyecek,edinemeyecek
Bizler sadece basit fahişeler..
Büyüklerimiz doğruları yaşarken,onlardan eksik kalan roller bizlere biçilmiş
Bizler ki masum..Bizler ki bi o kadar orospu..

Draga 3 Haziran 2008 Salı

İstemedim böyle bir şey olmasını,ya da olma ihtimalini istemedim sevmedim
Yani nedir ki geçmişte olmuş bitmiş bir olayız belki o bile değiliz
Tarihte milyonlarca tozlu yaşam varken bizimkisi sayılır mı,
Yer bulur mu o destanların içinde bilmiyorum
Destansı olsun diye de başlamadık sanırım
Sadece kabuğumuzu bi kenara bırakıp attık kendimizi suyun içine
Yeri geldi yüzdük veya yüzmeye çalıştık ben yüzemem ki..
Yer geldi battık bitti dedik yittik gittik..
Bi şekilde can simidim oldun batmadım gitmedim gidemedim bi yerlerden
Günler oldu mutlu oldum,aylar oldu hasretten ağladım kahroldum
Ama hep iyiyi umdum yine bekledim şu boktan hayattan birşey istedim
Bir tek şey istedim de ne oldu?
Etrafıma bakıyorum herkes mutlu,herkes huzurlu,herkes..
Herkes bende olmayan şeylere sahip diye imrenmedim
Ben benim isteğimin dileğimin olmasını bekledim
Bekledikçe azalan günler çoğaldı
Azaldıkça umudum,azaldı kalmadı günler
Hep sustum cümlelerim çoğaldı içimde
Onlar çoğaldıkça ben boğuldum haller içinde..
Sen'i bildim hep
Bildim sandım ya da
Bilmediğim bi senle çıkıyor adın karşıma..
Yok diyorum bu gerçek değil..Ama gerçek olmayan sanırım benim
Hala böyle saf olduğuma güvendiğime insanlara...
Hayret..Sen de mi..