Ekimde yaprakların düşmeye başladığı günlerde
Düşmüştüm bende bu şehre..
Bu şehir benden çok şeyler aldı götürdü..
Bir sevgili bir can aldı gitti,yeni bir can verdi
Onu da aldı ve gitti..
Biri için anlamlı kıldım sonra bozdum yıktım bu şehri
Ardından başkası anlamlandırdı sokaklarını
Köşe başlarını,geceleri gizlice öpüştüğümüz yolları..
Ve yine onlarda silindi gitti..
Ya da üstüme sindi kokusu çıkartıp atamadım
Üstüme geldikçe ben bunaldım hep geçmişime yandım ki
Sevmem ben pişmanlıklarla yaşamayı..
Birisi demişti:
"Yeni bir ülke bulamazsın,başka bir deniz bulamazsın
Bu şehir arkandan gelecektir,sen yine aynı sokakta dolaşacaksın..
Aynı mahallede kocayacaksın.."
Bu şehrin arkamdan gelmesini istemiyorum
Bu şehirden kaçarcasına gidiyorum..
Eteğimdeki taşları da yere atıyorum
O çocukken oynanan oyunlardan,büyüyünce söylenen yalanlardan
Her ne varsa acı tatlı geride bırakarak gidiyorum..
Bir gün yeniden gelme olasılığınıda yakarak gitmek istiyorum
Ama yapamıyorum..Dönüp dolaşıp bu şehre geleceğim belki..
Bir şeyler var belki de burada..
Olanları gözden geçiriyorum..Hayatımın 2 olayı..
Bir hezeyanı bir mucizesi..
Bu şehirde tatmış olsamda bunları
Ben artık yokum oynamıyorum diyerek gidiyorum
Yanımda götürüyorum yinede bazı şeyleri
Hiç yanımdan ayırmadığım o defterimi..
Kelimelerimi yine "O"na itafen yazıyorum
Yine içimdeki 'O'na söylüyorum şarkılarımı
Bir şehiri yakıp yıkıyorum yine..
Bir acı tatlı 2,5 yılı..
Yeni hedefler koyuyorum önüme..
Yine bir umuda bir hayale sarılıyorum..
Bana acı veren bir başka şehre yol alıyorum
Adımlarımı oraya doğru atıyorum
Ve ben yavaş yavaş pılımı pırtımı toplayıp gidiyorum..
Bu sefer kararlıyım..
0 yorum:
Yorum Gönder