Hayal kahramanım dün öldü..Süpermen yokmuş..
Adem Havva,Kerem Aslı gerçekten zormuş...
Sağolasin acı çekmek bumuymuş?
Var olasın yalanın gibi kaybolasın
Mutlu olasın yüzüğünüz bile olsun..
Ne acı yedek kalmak bu muymuş?
Yalan söyledin yazıklar olsun
En bensiz günün mutlu olsun
Ona sarılırken hissediyorsan aynı şeyleri
En bensiz günün kutlu olsun...
Dünün kahramani yok oldun
Yalnızlık zormuş..
Uslu uslu bakakaldım son çaren buymuş
Sağolasın yoku sevmek bu muymuş?
Varolasın sakın ha bana kızmayasın
Mutlu olasın çocuğunuz bile olsun
Ne acı yarım kalmak bu muymuş?
Yalan söyledin yazıklar olsun
En bensiz günün mutlu olsun
Ona sarılınca hissediyorsan aynı şeyleri
En bensiz günün kutlu olsun
Benzersiz yılların geçmiş olsun...
Yaşamdan kesintiler..Olmaz dememek lazım insanoğlu çeşitli fantazilere sahip olabiliyor.Ve ilginç tepkilerde bulunabiliyor..Adamın birisi komşusunun kümesine giriyor ve bi tavuğa tecavüz ediyor.Evet bir tavuğa..Sesleri duyan ev sahibi gidip bi bakıyor ki arkadaşı tavuğuna çeşitli fantaziler uyguluyor hemen koşup bi ekmek bıçağı alıyor adamın koluna ve göbee ne saplıyor.Ve gerekçesi ise ''Tavuğa civcivlerinin önünde tecavüz ediyordu'' oluyor.Haklısın amca ya tavuğa tecavüz eden bu sapık bide utanmadan o masum sübyanların önünde yapmış.O civcivciklerin psikolojilerini düşünmek bile istemiyorum..Her yem atmaya birisi gittiğinde gözlerinde o görüntüler belirivericek..Aman tanrım...Felakate bi durum bu..:(
Uzun zamandır peşi sıra albümler çıkıyor bunların içinde çıkış şarkısı beni öyle aman aman heyecanlandıran olmamıştı ta ki Seden Gürel'in Show Ca La Paris (Paris gibi bir şov) diye de çevrilebilir heralde.Şarkının ismi pek fazla duyulmadı bana göre.Gülben Ergen in ''Süpriz'' diye çıkmadan her yerde reklamını yaptığı şarkıdan daha çok dinleyeceğimiz bi şarkı üstelik.Şarkının kliplenmesini bekleyip duranlardandım.Ve klibini görünce ki youtube olmayınca baya bir geç oldu bu sizlerle paylaşmak istedim.
Şarkı hakkında çıkan yorumlar genelde çalıntı diye ortaya atıldı halbuki kendini bilmezlerin bi yakıştırmasıdır.Ne zamandan beri cover parçalar çalıntı olmuş üstelik şarkının orjinali Costi Ionita ve Alberto ya aittir.Barlarda discolarda sık sık duyduğumuz Show Ca La Amsterdam da bunlara aittir.Hani şu ''Sus sus sus!' diyen parça.''Sus'' bizim dilimizde ki gibi susmak anlamına gelmio tabi :) Sus=Up ingilizcede böle ama türkçeye ne diye çevirebilirim bilmiyorum.Müziğin sesini arttir yok salla falan diye çığrınan bir parça.Neyse gelelim şarkıda Costi de Seden e düet yapmış ve tadından geçilmeyecek dans etmemenin imkansız olduğu türkiye versiyonu çıkmış.
Klip tamamen avrupai olmuş ne demekse artık:)Bu yaz her yerde duyacağımız kesin.Seden Gürel ve Costinin bu videosundan dolayı tebrik ederim..
Andy Mckee isimli bu gitarlı adamı heralde duymamış denk gelmemiş olan yoktur.Ha ben biraz geç denk geldim ama iyi ki de denk gelmişim diyorum.Ağzım açık izliyorum videolarını ve sürekli her yerde dinliyorum şarkılarını..Bir adamın gitarıyla böyle show şeklinde bişiler çalması inanılmaz geldi bana..Daha iyisi var diye sakın önerilerde bulunmayın.Andy bizimdir..:))
Andy Mckee ye ulasmak icin bir cok sitede profiliyle karşılaşabilirsiniz.Ama kendi sitesini istiyorsanız burdan deneyin şansınızı.
Bakışların gittiğin yerden uzak,
Yoksa gelirdim;
'Sensiz anlamsızlığımı anladım, dön v.s.' demek için
Bugün burda cumartesi,
Ben senin saçlarını, suçlar bakışlarını,
Geveze susuşlarını bile özledim
Ayrılık bu söyle sende farklı mı zaman?
Aynı soğuk.. Aynı hazan...
Bugün orda da Cumartesi mi
Sen de beni, 'benim kadar' özledin mi,
'Aynalardan kaçarken özlenmeyi beklemek'...
Ne kadar acı, ne kadar komik..
..Ve bana ait değil mi?
Gülme!
İncinirim...
Bahar artık tamamen geldi diyebiliriz.Bulundugum sehre cok daha önce gelmiş olsa da yine izlerini bastıra bastıra gösteriyor bizlere.Heralde bahar geldi dendiğinde ilk akla gelen şeylerden bir tanesi aşktır..Tamam ilk önce çiçekler açar,böcekler çıkar,havalar ısınır vesaire vesaire ama bunların hepsinin dönüp dolaşıp varacağı nokta aşk olur.
Bahar neden içimizde aşk duygusunu bu kadar kabartır?Çiçeklerin güneşe kavuşmasından mı esinlenir ruhumuz?Yada dallarda görmeye başladığımız kumrulardan mı?Martta yaşanan kedi vakalarını katmıyorum bile..11 ay uslu durup birden kötü kedi şerafettin'e mi dönüşürler bilmem.Apartmanımda bi sürü kedicik yaşadığı için maalesef her gün ''Biri bunları durdursun!!!'' diye yakardığım çok oldu..İnternetten kiralık satanist bile aramaya başlayabilirdim ki kedi dostu bi insan olmasaydım..
Bahar herkese aşkı sevgiyi çağrıştırsada şöyle bi dönüp baktığımda bana hüzünden başka birşey hissettirmediğine dikkat ettim.Hergün masmavi bi denize bakarken yanımda kimsenin olmaması belki de bu duygularımı perçinlemiştir.Doğa bize kendini görkemli bi şekilde sunmaya hazırlanırken o heyecanı paylaşabileceğin birisinin olmaması insanlık için büyük bir kayıp mıdır acaba?
Neden her aşk şarkısı bahara endeksli yazılır. Örnekler: ''Ben her bahar aşık olurum'' aşk ilişkilerinde statik olmayan dönemsel takılanların şarkısıdır heralde bunun 4 ayrı versiyonunu da çevirmek lazımdı.Belki de aylara..''Ah seni görmeyeli belki 14 bahar geçti'' Burdaki 14 bahar nedemek anlamış değilim eğer düz mantık kurarsak 14 yıla tekammül ediyor ha biraz kafa yorup sonbaharın da bi bahar çeşidi veyahut türevi olduğunu saydığımızda 7 yıla.Her neyse bu kadar uzun süre bekleyecek ne vardı kimisi her bahar aşık oluoken sen niye o kadar bekledin de böyle bi şarkı ortaya çıktı anlamadım.İnsanları bir çeşit baharla özdeşleştirip bir ağaç yerine koyarsak (ki çoğu odunluktan öteye gidemiyor) bambu falanmıydın gelişimin anca o kadar zamanda mı tamamlandı.
Her yerde aynı geyikler dönmeye başlayacak.''Aşk kokusu var havada aşk kokusu var'' diye inleyecek clublar.Hah kendime uygun bi şarkı aklıma geldi Tan isimli şarkıcı vardı ki hala var olduğunu umuyorum ''Ben her bahar mutsuzum..'' diye bir şarkısı olması lazımdı bunu araştırıcam ileri ki günlerde..
Kimileri baharda temizlik hastalığına tutulur..Evlerini odalarını ve belkide kalplerini temizlerler..Eskiden kalma çöpleri örtpas ederler.Ben hiç bir zaman tamamen kurtulamadım.Hep halının altına attım belkide bu yüzdendir kendime olan bu ağırlığım.Bunun nedeni o kadar üşengeç olmam değil sağolsun ev arkadaşım temizliyor evi :)
Beni tanıyanlar diyeceklerdir sen ne zaman kurtuldun ki maziden.Yoo valla oluo ara sıra..Bitmemiş bir şeyi söküp atmam kolay değil tabi.Ee öle oluncada olmuyor işte.Bi kocamaan bahçemiz var hepimizin,bahçemize güzel güzel fidanlar ekmeye çalışıyoruz(fidan ekilmez dikilir! biliyorum öyle yazasım geldi!)Ama bi türlü dikiş tutmayanları oluyor onları da kendi toprağımızıda yormadan söküyoruz.Kimisi o kadar iyi tutuyor ki sağlam bi şekilde yer ediniyorlar dostlarımız oluyor.7 verenler gibi her dem bize bişeyler veriyorlar.(onlara da buradan saygılarımı sevgilerimi yolluyorum el sallıyorum..:P onlar kendilerini biliyorlar ve Seda Bacımın kokulu öpücüklerinden ohhhh yolluyorum..)Kimileri yabani otların saldırılarına uğruyor günden güne yitiriyoruz.Onlar için savaşıyoruz sürekli birşeyler yapmak için didiniyoruz.Terimizi akıtıyoruz ki çoğu zaman da gözyaşlarımızı.Hani derler ya sakınırsın çöp batar veya ne kadar ilgilenirsen o kadar nazardeğer sürekli tersi olur o şekilde bi etkileşim içinde gelişiyor herşey.Bahçemizin en güzel yerine birisini alıyoruz onu oraya koyuyoruz.Bazen sormuyoruz bile burada olmak istermisin diye ki zaten hayır dese bile başka şansı yok o bizim bahçemizde illa olmalı.Yerini beğenmiş mi? Beğenmez mi canım ona en değerli yeri vermişsiniz.Tüm bahçe ona tavaf ediyor,herkes biliyor onun sizin için ne kadar değerli olduğunu.
Tüm diğer dostlarınız sarıyorlar onun etrafını kuşlar arkadaşınız oluyor üstüne çıkmaya çalışan böcekleri yiyorlar.(O böcekler çok tehlikeli olsa da)Gün geliyor bulutlar ona sizin sevginizin bi göstergesi olan yağmuru takdim ediyorlar.O sizin sevginizin yağmuru oysa onunla beslenip onunla yıkanmasını umuyorsunuz..Verebileceğinizden fazlasını vermeye çalışıyorsunuz veya onun beklediğinden fazlasını..Düşünemiyorsunuz fazla su bitkiye zarar..O kalbinizden,gözlerinizden boşalan yağmurun suyunda boğulmaya başlıyor.
Denizin ortasında o boğulurken ellerini çırpıyor siz kıyıdasınız korkaksınız ya,sukaçanısınız ya..O ellerini çırparken pişkin pişkin gülümsüyorsunuz ''Aa canım ne kadar mutlu canım benim o yaa!!''
Sonra cesedi bir martının cesedi gibi su da yüzüyor o taptığınız beden gözünüzün önünde dalgalarla gelip gidiyor..Artık yapacak belki de birşey olmamasına rağmen çırpınıyorsunuz.Tanrılara yakarıyorsunuz bi yardım için adaklar sunuyorsunuz..Bazen kendi bedeninizi sunuyorsunuz fütursuzca.Heroes ta yaşıyoruz ya mutlaka bi yolu olmalı diip o süper gücünüzü keşfetmeye çalışıyorsunuz.Sürekli yeni yöntemler arıyorsunuz..Ama bi türlü olmuyor her olmayışta ne kadar yara aldığınızı önemsemeden başka bir yol..O olmadı başkası..Ama vazgeçemiyorsunuz..Belki birgün anlayacaksınız o gitti..Ama o güne inanmıyorsunuz tıpkı ''kıyamet'' gibi..Hayatınızda neden vazgeçebildiniz ki? Çocukken oynadığın sarıldığın ayıcık hala durmuyor mu yatağının başköşesinde?Ya da o çok sevdiğinin en sevdiği kitabı ''Çılgın Türkleri'' taşımıyormusun gittiğin her yere?Gözleriniz dolmuyor mu el ele dolaştığınız sokaklarda tekrardan ama bu sefer yalnız yürürken?Ya da o tüm smslerini yazdığınız küçük defter?Yırtıp atabildiniz mi onu?İnsan vazgeçmiyor..Her seferinde yara bere içinde kalsada ''Savaş filmlerinde olur ya yaralı,yaralı devam etmişim sonuna kadar aşk ya yanımdasın sanmışım..'' diye sızlanmıyor mu yalnız kaldığı anlarda?
Baharda çalınan her güzel aşk şarkısı sizin içinize işliyor,sizce güzel değiller onlar.Bizim şarkımız daha güzeldi diyorsunuz.''Sen,ben değirmenlere karşı bile bile birer yitik savaşçı..Akarız dereler gibi denizlere..Belki de en güzeli böyle..'' Don Kişotluğa soyunuyorsunuz hep,hep bir savaş,birşeyleri elde etme mücadelesi geri kazanma ihtimali gibi görünsede sanırım kalbinize batırıyorsunuz mızraklarınızı..Her bi yeri delik deşik oldu içindeki güneş ışınlarından faydalanır belki ha?
''Belki bir gün özlersin..Başka şehirlerde başka adamlarla yürürken'' diye sahil boyu ağlıyorsunuz..Sonra zorakiyetle söylenmiş gibi hissettiğiniz sözler çınlıyor kulaklarınızda ''Sil gözünün yalnızlıklarını..O an fısılda duvarlara adımı..'' Sizi avutmuyor hiç bir söz..Neden herşeyi kendimiz yapıyoruz? Aşk iki kişiliktir ölüm ise yalnız yaşanmaz mı?Biz aşktan aşıyoruz kendi kendimize öldüğümüzü hissediyoruz gün be gün..Sonra diyoruz ki demek istemeyerek ''Sen ağlama dedin,hani dönecektin..Bir damla gözyaşımı bile silmeye gelmedin!!'' ya da kendimizi ifade edemiyoruz ''Öyle haller içinde ki halim Türkçeye çevirmeye yok mecalim'' diyip ''When you cried I'd wipe away all of your tears,when you screamed I'd fight away all of your fear.I held your hand through all of this years but you still have all of me...'' diye Amy Lee nin çığlıklarına karışıyor içinizdeki umarsızca yırtınan haykırışlar..Bi türlü dinmiyor işte..Damağınızda kalan tadı unutamıyorsunuz acı veya tatlı hepsini tatmışsanız eğer..Kaçıp gidemiyorsunuz da o anların yaşandığı bu şehri kulaklarınızda yine bir şarkı ''Yeni bir ülke bulamazsın,başka bir deniz bulamazsın..Bu şehir arkandan gelecektir,sen yine aynı sokakta dolaşacaksın..'' Çekip gidemiyoruz bi türlü dönüp dolaşıp yine aynı karaya ayak basıyoruz.Burası artık benim için bitti yeni bir liman demeyi çok istesekte ayaklarımız geri geri gidiyor sürekli.İnsan herzaman herşeyi bırakıp gitmeyi düşler,herşeyi ardında koyup yeni ufuklarda kendini bulmayı..Ama bi yeri terketmek istiyorsan en mutlu olduğun anda gideceksin.O zaman arkana bakamayacaksın.
''Yalnız kaldıysan,kalkıp pencerenden bir bak..Güneş açmış mı?Yağmur düşmüş mü? Dön bak dünyaya..'' diyerek bi umut pencerelere koşuyorsun sanki aniden 'Süprizz!!!' diye birisi çıkıvericek ya da bir mucize olucakta belirivericek diye ama olmuyor..''Bir sonbahar kadar yalnız bir kış kadar savunmasız ya da ilkbaharsan,yolun başındaysan..Asla vazgeçme..!!'' heryerde şarkılar oluyor kendi etrafını sardırıyorsun onlara..Sana sadece o yaklaşabiliyor bu şarkılarla..Bi tek o acıtabiliyor canını..Herkesten soyutluyor seni ama bi o kadar da elini kolunu dolamış,uzanamıyorsun ona..Uzansan o bir ateş sense bir su..Onu söndürmekten korkuyorsun..Ki sen değilmiydin onu zorla yeşertmeye çalışan bi bahçeye tıkan hapseden gözlerinin önünde kuruduğunu biliyorken görmezden geldiğin..Tabi o zaman seninki aşktı en tehlikelisinden şimdi ise bir koruma güdüsü..Onu neden koruyorsun peki? Ona en çok zarar veren nedir ve ya kimdir kimlerdir düşündün mü?Aslında ona zarar verende sendin..Belki istemeden yaptın..Şimdi ise günahının bedelini ödüyorsun..Günah derken duymadınız mı ''Sevmek yasaklandı artık halka açık yerlerde..''
''Yağmuru sapladın içime,tam kurumuş ölüyorken..Ansızın gelecek gibisin,gözlerinde çocuk kaygılar..Tam beni sevecek gibisin,ani bir yağmur,mevsim ilkbahar''
Bir insana yükümlülükler yüklemek ne kadar kolay değil mi?Uzaktan bakıp dudaklarına sözler yazmak..Ona bi rol vermek hayatımızda ve bu rolün sancısını çekmesini sağlamak..Sen her gittiğin yerde her dinlediğin şarkıda her yaptığın şeyde onu anımsarken (ki bundan değişik bi haz alırken) onun ne hissettiğini bilememek..Belki de ona bunların acı verdiğini ve artık yeter dediğini duymamak..O ne kadar haykırırsa haykırsın size bi fısıltıdan öte gelmeyen şeyler duymak onları bile duymazdan gelmek..
Aşk mutlu olmak demek değil ki!Aşk,içinde derin acılar hissetmek.Onu göremediğin her saniye için kendi ömründen dakikalar vermek.Onun yokluğunda bi hayalini aramak onunla yetinmek zorunda kalmak.Ha aşk için o na da gerek yok ki..Aşk her ne kadar iki kişiliktir densede sen zaten onu içine hapsetmişsin..Ee sende bi tane de ondan var.Peki neden çekip gitmesine gözyumamıyoruz sorusu akla geliyor..Hep yapbozun bi parçasının eksik kalacağını bildiğimiz içindir belki de..Ben bi parçamı kaybettim,eh yedeği de bulunmuyor işte..Belki de o kalibi ben ona diktim o ise taşımak istemiyor.Çok arabeskvari gibi gelsede sözler aşkta böyle birşey işte..Bir Müslüm Baba taşıyor gizli bir yerinde ee ne de olsa ''Aşk tesadüfleri sever!''Aşk bu kadar acıyken bu kadar canımızı acıtıyorken neden aşkın mevsimi ilkbahardır?Günden güne bizden birşeyler eksilten bu duygu(kattığı güzellikleri maalesef toplumsal nedenlerle sergileyemiyoruz kapattık kardeşim youtube misali) neden bize sonbaharı çağrıştırmıyor..Belki de sadece ben kurumaya yüz tuttum..Günden güne yapraklarımı savuruyorum yollara...
Antalya/25.03.2008 06:02 am
Youtube'tan hala ses seda yok.Hala youtube kapalı.Pazartesi açılır umuduyla bekliyordum ama şu an itibariyle hala kapalı.Google analytics in sölediğine göre blogum youtube kapalı,youtube kapanmış,youtube pazartesi açılsın,youtube neden kapalı ve hatta artık toutube açılsın searchlerine maruz kalmış..Arkadaşlar elimden gelse hemen açıcam ama nerdee..bende saçma sapan sitelere daldım google video iyi derlerdi ama o da youtube bağlantılı sanırsam ki açılmıyor hiç bir video.Youtube'un kapanması netten dizi izleme manyağı olan beni de etkiledi.Sevdigim dizileri netten hemen izleyemez oldum..En azından Lost u www.fullsinema.com ve www.canlidizi.com adreslerinden izleyebiliyorum..Lost episode 8 i izledim enson ve büyük bir heyecanla 9u bekliyorum.Hala anlam veremiyorum dizide olan bitenlere..Kendimce senaryolar kuruyorum netten araştırıyorum bazı teorileri fakat her bölümde milyonlarca sır bırakıo dizi ya.Torrent'ten indir me çabalarında olduğum 2. bölümünü izleyip sonradan akıl ederek 1. sezonu indirmeye çalıştığım Pushing Daisies e gelince o da ayrı bi merak konusu.Umarım 13 bölümle 4. sezonu kapatacak olan Lost'un boşluğunu bi nebzede olsa doldurur ki hiç sanmıyorum ama.Ne yapalım bizde kaçırdığımız filmleri izlemiş oluruz.Ferzan Özpetek filmlerini bitirdim.Şimdi sıra Nuri Bilge Ceylan,Zeki Demirkubuz ve Fatih Akın'a geldi.Ümit Ünal'ı da unutmamak lazım.Malum Ara isimli filmiyle vizyonlarda şu sıra.Mutlaka izlenmesi gereken bir film.Ayrıntıları daha sonra mutlaka yazarım..Facebook kullanıcısıysanız Search kısmına Ara yazdığınızda filmin orjinal grubu çıkmakta.Film hakkında bilgileri,resimleri,trailer ları bulabilirsiniz. Uyku vakti geldi benim için..Güzel bir geceydi bol muhabbetle...Tanrılar bizi korusun!
Şu sıra Last.fm serüvenim son sürat devam etmekte..Geçen hafta ençok dinlediğim şarkı bu şarkı olmuş ne hikmetse.Normalde rap sevmediğimi bilirler.Ama Sagopa Kajmer'in şarkı sözlerinde ki ustalığı ve üslubu her zaman hoşuma gitmiştir.İşte bu şarkıda da hoşuma giden cümleler bulunmakta.O yüzden obsesif ben sürekli dinleme yapmışım..
''Yedi cücelerin Pamuk Prensesi ölmüş,uçurumdan bir bir atlamışlar...''
Bu cüceler neden bu denli toplu intihar girişiminde bulunmuşlar.Acaba bu bi çözümmüydü?Bi sevdiğimizi kaybettik diye ölmelimiyiz??Ya kaybettiğimiz hayattaysa acaba acımızı dindirmenin yolu bu mudur? Şaka yapmıyorum ciddi ciddi düşünüyorum..Neden olmasın..O son ışıkların sönerek sahnenin kapanması durumunda belkide en güzel çözüm..Nil de söylemişti böyle bişey ''Gitme yoksa atlarım en yakın köprüden...Hafızaya gerek yok bu olur tek hadisem..''
''Ben bana kendim için lazımım..Hatıram olsun sana şarkım.Lapa lapa kar yağsın manzaralarımı beyazlara boyayın..Ben bugün ölebilirim,şuan ölebilirim,heran ölebilirim..''
Pesimist bi yaklaşım tarzına sahip olan Sagodan beklenen sözler..Ölüm kolay birşey mi yoksa zor mu bunu anlamaya çalışıyorum.Zaman zaman kafayı sıyırdığımı düşünerek tutunacak bi söz bi dal arıyorum şu sıralar..Hayattan bezmiş ne kumarda ne aşkta kazanabilen ben..Kumar oynamıyorum ki:S zamanında iddaa denemiştim o ayrı..Daha ne kadar ağlar sızlarım ve buna dayanırım bilmiyorum..
Seninle tattım ben her mutluluğu
Bırakıp gidersen bil ki yaşamam
Ömrümden canımdan ne istersen al
Gülü susuz seni aşksız bırakmam
Üşüdüm diyorsan güneş olurum
Yanarım sevginle ateş olurum
Dolarım havaya nefes olurum
Gülü susuz seni aşksız bırakmam...
Gönlümdeki derdi siler atarım
Ümit pınarıyla coşar akarım
Kış göstermem sana ben hep baharım
Gülü susuz seni aşksız bırakmam...
''Zekai Tunca'nın seslendirdiği bu eser heralde hepimizde yer etmiş bir şarkıdır.Hepimiz sevgimizin gücüne inanıp birşeyleri değiştirebileceğimize inanırız.Ama maalesef ki saf sevgi bazen yetmeyebiliyor..İnsan yinede umudunu yitiremiyor ve devam ediyor..Ya o prens Pamuk Prensesi öptüğünde uyanmasaydı vazgeçermiydi.Başından ayrılabilirmiydi..Belki bir umut diye beklemezmiydi..Ya cidden ölseydi dirilmeseydi ama yaşadığını biliyor ve sevgisiyle tekrardan canlanmasını bekliyor..Beklemek belkide bazı şeyleri yoluna koyuyor ya da kalan son umutları da öldürüyor..Bunu bilemiyoruz maalesef..Yine de gönlümüze söz geçirip bitti kelimesini söyleyecek kadar cesur olamıyoruz..KArşı taraf ne kadar bittii artık diye haykırsada..''
Hatırlar mısın:
Evimizin arkasındaki tarladan sana çiçek topladığımda,
yarısı eksik olurdu yaprakların.
Çünkü ben daha yolda fal için
yolardım yapraklarını papatyaların.
Hani kimi zaman yüzüme bakıp
"Yine keyfin yok?" diye sorardın ya
Doğrusunu istersen...
O gün "Sevmiyor" çıkmıştı
demek ki falım.
Çok keyfim kaçardı çok.
Çünkü...
Yerine koyacak hiçbir şeyim yok.
Kimi geceler uykum kaçtığında.
Eski günleri düşünürüm;bir küçük tekne.
Güvertesinde sen.
Güneşin azlığından şikayet etmektesin yine.
Doğrusunu istersen:
Dikilip de başına,güneşi ben tutardım ben.
Tenini kıskanırdım,çok...
Çünkü...
Yerine koyacak hiçbir şeyim yok.
Bir şarkı vardı ya,arada bir dolanırdı peltek dilime.
Senin için bestelediğimi söylediğim.
Hani "Niye bu şarkının yarısı yok" dediğin.
Doğrusunu istersen...
O aslında şarkısıdır Talat Er ile Ayfer'in.
Ben bestelemek isterdim ben...
Hem de çok.
Çünkü...
"Yerine koyacak hiçbir şeyim yok..."
Hatırlar mısın:
Bir rüya görmüştüm bir keresinde.
Kumsalda,beyaz köpükler içinde ayaklarımız.
El ele koşmuştuk rüyama göre.
"Uğurdur" demiştin.
Doğrusunu istersen...
O rüyayı ben uydurmuştum ben.
Görülmemiş rüyanın uğruna ihtiyacım vardı çok.
Çünkü...
Yerine koyacak hiçbir şeyim yok...
Odama bir an giren uçucu bir böcek
-Arıdan irice, kanatları renkli-
Dolaştı bir süre, vızıldamadan.
Sonra bulup yolunu pencerenin
Çıkıp gitti
Bir öykü çeviriyordum Çehov'dan
Masamda bira bardağı
-Odam, kitaplarım,olağan dünyam-
Tül perdede ağustos ışınları
Tanık oldu yaşamıma
Bu uçucu böcek, sadece bir an
Çıkıp gitti sonra
Tıpkı yaşamıma bir an katılan
Sonra yitip giden bir sevgili gibi
ATAOL BEHRAMOĞLU
Bu film fazla yer bulamadı maalesef medyada.Aslına bakılırsa gişe için yapılan bi film değil,küçük bütçeyle harika bi kaç oyuncuyu bünyesinde barındıran bi gençlik filmi.Konusu aşk üzerine.Radyoda bi kızın aşk hakkında atıp tutmalarından etkilenen gencimiz finallerini iplemeyip kalkıp Antalyaya gidiyor.Filmin ağır topu tabiki de Ahmet Mümtaz Taylan.Kendisinin üstüne oyuncu tanımıyorum.Neden mi..bilmem.:) Kendisiyle tanışma şerefine nail olduğum içindir belki de..Neyse bu filmde dikkatimi çeken noktalar;
-Yakala Joe isimli köpek aşık oluo evet öle meziyetleri de var itin..İşte bu diğer iti baska bi itle itelesirken görüyor ve hüzünlü bir şekilde oradan uzaklaşıyor o sırada Mirkelam-Sevmek Suç Mu? şarkısı çalıyor.Güzeldi..:)
-Ahmet Mümtaz Ali Rıza rolünde kısacasi A.Rıza..:) Gençken aşık olduğu kızın tekrar o otele gelebileceği ümidiyle 20 yıl beklemiş bir adam.Aşk de canını al durumunda..Ha bide ettiği bi söz var..Bi şiirden alıntı bilen bilir ''Ben onu beklersem hiç ölmem ki..''
Ahh işte beni can evimden vuran söz...Evet ben onu beklersem hiç ölmem ki..demekki beklemek lazım..
İzlemekten zevk alacaksınız bitince de hiç bişi olmamış gibi devam edeceksiniz öle aman aman bi film değil.Bende Ahmet Mümtaz Taylan hayranlığım dolayısıyla aldım.Ha bide Evrim Akın oynuo.Şu avrupa yakasında ki Selin..:)
Bir türlü vizyondayken izleyemediğim ama Dvd'sinin kısa zamanda çıkması sayesinde izlediğim bir film.Film müzikal tarzında bişi.Yani heralde öle deniyordur bu tarz filmlere.Filmin ağır topları Eddie Murphy,Beyonce,Jamie Foxx gibi dursada yani afişte onların isimleri yazıyor.Ama asıl kahramanı bence Jennifer Hudson.Abi bu zenci karıda ne ses vardır..Aaa..Filmin başından sonuna çığrındı durdu.Bi ara yarıda bırakmayı düşündüm filmi ha dayan olum bak Beyonce var falan die kandırdım kendimi..Sonra Effie yani Jennifer o şarkıyı söyleyene kadar..''One Night Only'' tüylerimi diken diken eden bi parça oldu.Sonra baktım aslında iyiymiş başa alıp tekrardan izledim filmi.Filmde güçlü seslerin şarkılarını duymak çok hoş oldu.Ama favori parçam filmde Beyonce-Listen dır.Gönül isterdi ki gerzek youtube açık olsunda bende burada videolarini yayınlasaydım.Ama hala youtube kapalı.
''Listen..I'm alone at crossroads...I'm not at home in my own home..You should have known..Ohh now I'm done belive in you,you don't know what I am feelin,I am more than what you made of me I followed the voice that you gave to me and now I gotta find my own..''
Aklima bu sekilde geldi sozleri..:) Mutlaka arşivlerde bulunması gereken bir film.Dream Girls gecenizi neşelendirecekler ve gitmeyecekler...
Bugün arkadaşlara yenildim..Uzun zamandır milletin diline sakız gibi dolanmış olan Recep İvedik filmine gitmek zorunda kaldık ki ne gidiş..:)
Malum perşembe ve Gnctrkll sayesinde sinemaya gidelim diye anlaşıldı.Equiry 4 kişi ama sadece birimizde klup şifresi var o da ben..Ee bi tane daha bulmak lazım enayi değiliz ya çift katı ödücez dedik ve başladık sağı solu aramaya.Tabi bulamadık..Bastık parayı anasını satayım girdik içeri..(Leto sana tşkler..)(Gerçi nie tşk ediosam zorla götürdün o filme beni benim yeminim vardı bozdurttun!!!)
Neyse filme dönelim.Günlük hayatta karşımıza çıkan saçma sapan hayvanlardan birisi öncelikle.Espirilerde keza o şekilde..Haa gülmedim mi güldüm..:) Ama gülerken ağlamak cidden böle bişi..(bkz:Leto gülerken hatta yarılırken tekme tokat bana dalıp durdu ki hesabı sorulacak!)
Ençok güldüğüm sahne şudur ki;
''Recep kardeşimiz bi kamyona biner.Kamyoncuya bekar olup olmadığını sorar kamyoncu bekardır aynı şekilde kamyoncu kendisine sorar.
-Evet bende bekarım.Şimdiye kadar hiç bi kadın beni anlamadı.
-Ben kadın olsaydım ilk sana verirdim.
Recep şaşırır elleri kamyoncunun ellerindedir.
-Bende sana verirdim...
Sonra gözleri yukarı kayar ve her yerde zenci bodycilerin resimlerini görür ve sorar.
-Genelde karı kız resimleri olur sende niye zenci çıplak bodycilerin resimleri var.Bodybuilding sporuna mi ilgin var..
-Yok ben genelde bodycilerin kendileriyle ilgileniyorum.böle ıslak ıslak terli terli...
Ve film orda kopar..:)
Recep İvedik in buzda versiyonunda giydiği aerobik kıyafetinim filmde yine gördük.Abi bi adam bu kadar mı itici olur.Neyse iyi kötü Şahan Recep İvedik fırtınasına tutulduk.Millet nesini sevdi bu Recep İvedik Tatilde filmini anlamadım.Recep İvedik ha Buzda ha Kim Beş Yüz Milyar istemezki de..ne farkı var..tiskinç herif bi kere..Neyse filmin sitesine şurdan,filmle ilgili fotolara da burdan ulaşabilirsiniz.
1-Bilgisayarda çalışan öğrencinin elektrik kesildikten 15 dakika sonraki sorusu; - Elektrik mi kesik?
2- Boş bilgisayar yok mu? - Yok - Hiç mi yok?
3- Word''lü bilgisayar var mı? - Hayır çilekli ve vanilyalı var sadece.
4-Çıkıntı alabilir miyim? (Printerdan çıktı almak için ) - Çıktı versek
5- Çıktılar hep siyah beyaz mı oluyor? - Hayır ara sıra yeşil üzerine eflatun ördek desenli de çıkıyor.
6- 14 numaralı bilgisayar çok salak yaaaaa.... -Rahmetli babasıda öyleydi,babasına çekmiş
7- Bilgisayar alabilir miyim? - Tabi 1 mi olsun, 1,5 mu?
8- Internet geri geldi mi? -Gitti hala dönmedi,kayıp ilanı verdik,aranıyor
9- İçeriye yiyecekle girme lütfen arkadaşım!.. - hemen çıkıcam... - E herhalde çıkacaksın. Yatıya gelmedin di mi?
10- Masa alabilir miyim? - Alışveriş Sitelerinden bulabilirsin
11- Word''un olduğu bir yere oturup yazı yazabilir miyim? - Word''e sor kabul ederse oturursun. 12- Internet hala gidik mi? - Hayır gelik. - Hii?!
13- Bilgisayara disket sokabilir miyiz? - Sebep ?
14- Printer sayfası ne kadar? - 40 bin - 25''di artmış di mi? - Aferin
15- Bir word''lü birde internet''li bilgisayar alabilir miyim? - Ortaya karışık yaptıralım istersen 16- Internet kesik mi? - Kesik - Hepsinde mi kesik? - Hayır.. Sırayla gidiyor..1 kesik 1 bağlı.... 17- Bilgisayarda ne yapabilirim? -Valla bilmiyorum senin yeteneğine kalmış
18- İnternete giricem.. ilk defa geliyorum - Heyecanlı mısın?
19-Yazıcı çalışıyor mu? - Hayır bugün izinli.. - Nasıl yani???
20- İnternete girmek istiyorum.. Girebilir miyim? - Tabii ama bu kıyafetle giremezsin.. Üstünü değiştirmen lazım
21- Monitörün üzerinde takılı duran kağıt tutacağını gören öğrenci; - Hocam bu dikiz aynası mı? 22- Öğrenci bilgisayar kartı almak için numara soruyor; - 3 ve 4 arasında en iyisi hangisi? - Valla 3.5 ve 3.7 en iyileri...
23- Yer var mı? - Var.. Pencere kenarı mı olsun koridor mu? - Hii?.
1 haftadır pc me abuk sabuk şeyler olup duruyor.Sanırım eceli geldi artık onun yüzünden yazacak bişeyler bulmama rağmen yazamadım kaç gündür.Ha bu bir bahanemidir? Evet bahanedir..Ne zaman heveslensem bi yazı kurgulasam mutlaka pc sapıtıyor.Ve yazma hevesi denen bişi kalmıyor.
Sanırım takdir-i ilahi bu.Ben oturup adam akıllı kurgulu bişi yazamıcam hiç bi zaman.İlla bi yerden girip başka bi yerden kapatıcam konuları.
Haa bide yetmezmiş gibi blogumun adresini kapatıp değiştirdiğim için google amca indexlemiyor.Okuyucu kitlemi kaybediyorum yani...
Ben bu hallere düşecek adammıydım acaba? :Notalone sana müstehaktır dio ama..bununda türkçesini yaz pls..:)
Neyse misafirim var canım abim geldi..Onunla bu akşam sinemaya gidicez gibiyiz..Recep İvedik'e gitmek istemiyorum ama ben yaa..O densiz adama prim kazandırmak hoşuma gitmiyor..
Şimdilik bu kadar media player im çalışmıo çalışmaya başladığı zaman yeni bi yazı dizim gelicek bekleyin pls..:) bu arada 254..
Bu hafta benim icin cidden berbat gecen bi hafta olma yolunda ilerliyor.Bunlardan bitanesi de severek izledigim Anında Görüntü Show'u izleyememis olmamdı.Bu haftanın konuğu benim için çok önemliydi.Notalone sağolsun haberini vermisti bana ama evimde tv bulunmadığı için ve internetten Fox Tv izlenemediği için izleyemedim.O konuk kim mi? Tabi ki gönüllerimizin sevimli adamı 7 Numaranın Vahit Emmisi,Shrek'in Çizmeli Kedisi ve bir çok dizi ve tiyatro oyunuyla hayatımıza girmiş olan Engin Alkan..
Yeni çılgınlığım diye tabir edebilirim sizlere..En son arkadaşın birine ''msn e neden girmiosun hiç bide eve internetten bağlattın!!' diye serzenişime ''İnternet msn demek değil daha faydali siteler var hala öğrenemedin mi?'' gibi bi ezme ile karşılaşınca kendime geleyim dedim..NotAlone saolsun bana kötü bi alışkanlık daha aşıladı.Amma ezildim şu günlerde yaa..gelen ezio giden ezio neyse..
Bu site bi müzik paylaşım sitesi gibi bişi sanırım.Bi yerlerden resmi soğuk site tanımını yazmak istemiyorum o yüzden kendi gözlemlediklerimi yavaş yavaş paylaşıcam.Öncelikle bana faydası ne oldu
-Dinledigim müzikleri görür oldum ve o sanatçılar hakkında daha çok bilgi sahibi oluyorum,bilmedigim albümlerini şarkılarını dinliyorum
-Media player imda zaman dilimlerinde en cok dinledigim sarkıları veya şarkıcıları öğreniyorum
-Benimle ortak zevkleri olan insanlarla komşu oluyorum.(komşu olunca ne oluo bende bilmiyorum ama sitenin tanimında ortak zevkleriniz olan komşularınıza selam vermekten çekinmeyin demiş..Hee versem nolcak? Benle arkadaş olmalısın çünkü..çünkü ikimizde 3 defa David Jordan dinlemişiz..bunumu dicez bilmiyorum..:) )
-Arkadaşların oluo evet çok kolay oluo hemde 1 günde 7 kişi girdi listeme..:) neyse onların dinledikleri müzikleri görebiliosun..Bunun en güzel tarafı şu olsa gerek ''Aaa rezilsin ollum sen Banu Alkan dinlemişsin seni listemden siliyorum ezikk!!'' diye aşağılayabiliriz..Zevkler Renkler tartışılabilio burda..
-Birileri sana şunu dinle bak diyebilio,sende direk sana ne amk benim zevkimin kahyasımısın diip mor edebiliriz ki yapmayalım pls arkadascana yaklasalim..
-Sonra sitede belli gruplar var onlara uye olabiliosun..direk bears a üye oldum yalan yok..:)) ha oraya üye olunca ne mi olunuo bilmiom ama cok hossun die msjlar ve ekleme talebleri gelebilio..tabi hersey ortak zevkler dahilinde..
-Sonra hala anlam veremedigim bi zevkmetre diye birsey var..Bi arkadaşını yada tanimadigin birinin profiline girdiginde ortak zevkleriniz ölçülüyor..Kimilerine torpil yaptığı kesin ama..:P
-Hiiiiç hemde hiiiiiç duymadığım şarkıcı isimleri duyuyorum.Abi ne ka şarkıcı varmış alemde diosun..
-Program media player ınla veya benzeri müzik programlarınla çalışıo sen dinliyorsun o direk profiline aktartıo..Su sunu dinlio şuan 5 dk önce şunu dinledi diye..Özel hayat bırakmıyor yani bi nevi..
-Arkadaşlarınla iddaaya girebiliosun ki bahaneyle bak olum ben bunu ayarlarim ama sana inat..bak şu senin arkadaşın ama benimde olucak..benim arkadaş listem sana 100000 basar..benim komşularım seninkileri döver gibi saçma geyikler oluşturabiliriz.
-Herkesin denemesi gerek diye düşünüyorum gayet zevkli oluyor..Yeni müzik sever arkadaşlar edinin.Benim profilime de denk gelirseniz ibrahim tatlıses ve benzeri kişileri ben dinlemedim salak program taa 2 yıllık verileri kopyalamış ki kardeşim ve babam da kullanıodu pc mi o zamanlar...
Uzun süredir yazı yazmıyorum bunun da tek sorumlusu Youtube..Youtube un birilerinin bi yerleri gibi sürekli açılıp kapanmasından bıktım artık.
Canı sıkılan kapatıo açıo..böle bi uygulamaya neden gidildigini anlamıyorum.Madem yasaklı bi video kondu onu kaldır ve onu ekleyeni engelle bunca insanın ne suçu var ki..
Biz ki gece gündüz video izlemeyi araştırmayı seven kişileriz..
Sesimizi birileri duysa da açsa artık...
Günler bi türlü geçmek bilmiyor..Hergünüm aynı artık neredeyse..Aynı şeyler hep..Aklımda olanlar kalbimde olanlar..Hiç bişi değişmedi ki..nedense hep bitti diip kendimizi kandırıyoruz.biten nedir? ne biterse canımız bu kadar sıkılır ki? herhalde gecenin bi yarısında biten sigaramiz biterse ve o saatte acık bi yer bulamayacagımızı biliyorsak eh buna üzülebiliriz ama sabahına kadar nası zaman gecer..benim gibi artık tiryaki durumundaysanız ve geceleri oturup gündüzleri uyuyorsanız o saatler geçmek bilmiyor..ee sigara yok napıcaz..oyalanacak bisiler bulmak lazim ama dimi..(bu ingilizce karakterlerle yazma huyuna nerden alistim bilmiyorum ama bole daha hizli yazdigimi farkettim) hemen media player acilir..ilk akla gelen isim Şebo olur herzaman ki gibi..değirmenlerle başlanir,babam oğlum,sana bilmedigin birsey soyleyemem mayin tarlasi die gidilir..ki zaten bunalmaya yer ariyoruzdur..
ordan bi ferdi baba çek bakiim diyecek halimizde olmadigina gore..bide izlemedigim kacirdigim dizi bolumleri ve youtube..lanet olasica site surekli mahkeme karariyla kapatilip dursada geceleri tek dostumuz olabilio..alip veremedikleri nedir bilmem ki..abi pkk yanlisi veya atatürk aleyhine videolar konuosa onlari kaldirttir..koca türkiyenin ne günahı var canim ne die bole atraksiyonlar yapiolar ki..o kisilerin iplerini engelle..onlar giremesin bize ne oluo..biz nettik bunlara anlam veremiyorum aam bi iki kuru odunun yaninda ki onlara daha nasi hakaret edilebilir bilmiom..ama atasozunun devaminda bizde yas ta olsa odun durumuna düsüyoruz ki biz bunu laylaylom die gecioruz..ustumuze alinmayalim plizz..
bu plizz lafida Adonisten aliskanlik kaldi sanirim.Asli nedir bakiniz ''Please'' ha bide niye ingilizce bi sozcuk kullandim ona da anlam veremedim eh sabahin 6sinda pc basinda olursak olacagi bu..millet az sonra uyanicak ve islerine dagilacaklar..msnde son konustugum arkadasi da yatagina ugurladim ya ben yalniz kaldim..zaten kim var ki gece online olanlar..eşgallerini veriyorum harhur ve notalone..
harhurcan bu ara popstar olmaya karar verdi sanirim ki her gece sarki soleyip kaydedio..onda star charming var inaniom ona olucak abileri..
bu yaziyi okuduktan sonra bu pc yi basimda paralar ama neyse..ozgur bi kalemim ben burada.
aci bi olay..kendi dedigim sozlerin ardinda duramiyorum artik...o da soledi''orda ole oturacagina kalk ara ,dusundugunu bilsin '' die..yok abi olmas ben mi asla..ben bole dedim yok canim daha neler..bole gurur sergiledim bide ardin dan yok aramadim tabi de..notalone a doktum icimi yazik garibim kac saat dinledi beni bilmem..zaten kendisi yorumunda belirtir mutlaka..ama sanmiom kotu bisi yazcaani pek bi mulayim..:D
musti dio ki '' cok saol benle ilgilendigin icin'' off canim yaa bilmiomusun ki ben kendime bile bi fayda saglamiom etkisiz bi eleman olmusum..su proje cizimleri mahvedio beni...
bu hafta cidden ters bi hafta..once parami dusurdum bes parasiz kaldim ki muallakta hala dusurdum mu calindi mi..:)) ardindan aniden bastiran yagmur ve 1 saati geckin beklemelere ragmen yagmurun altinda gelmeyen bi otobus..sonracima benim hayalimdeki villa adi altinda amele gibi cizmeye calistigim proje..ona mi ne oldu offset le duvarlari kopyalatmistim ki 20 cm olmasi gereken dis duvarlar 21,867 cm cikti..command satirina baktiginda hersey normalde nedense ole bi dandikligi tuttu autocad cazimizin..ha bu yetmedi sildim bastan yapayim dedim yapiyorum Catt!!!/şalter) sarlter atti..bu nasi yazilio bilmiyorum cidden..elektrikten anlayan birileri yorum yazsin pls..neyse deepfreeze sayesinde hersey yandi bitti kul oldu...delirmemek icten deil yani o ka seyi bi daa yiyosa ciz..ha memlekete kacam diodum kacamadim parayi kaybedince babannemi ozledim..ay sonunda bi istanbul yapayim diodum vize tarihleri aciklandi nisanin 17sine kadar surdan sura gidemicek gibiyim..tabi nisanin ilk haftasi falan bi haftasonu kacamagi planlamiyor deilim..nere gidecegim malumunuzca biliniodur ama dedim ya süprüüüzz!!
cuma aksami binip cumartesi sabahini gecirip ardindan geri donucem..simdilik bole ya planim yer ve tarih belirtmiyorum simdiden..ama sasirtici olacagi kesin...LoL..beni bekleyin anaciimm...(oya başar gibim)
sonracima bu hafta bekledigim iki album piyasaya cikti ki onlar hakkinda ayri bi sekilde yorum yazarim heralde sanırsam üşenmezsem...
not: hala biz olma özleminin renklerini arıyorum..
bilmiyorum ilk basta dedigim gibi cok aglangacli gunler geciriyorum..cok feci gelgitler yasiyorum..
gozum hep msnde ve telefonda..icimi isitacak bisiler olsun istiyorum artik..bisi olmasin yani olsun istemiyorum olmasada olur olursa güzel olur tabi ama olsun die de diretmiyorum olmasin acikcasi olmaz da zaten de iste ya olursa olmas dememek icin ama olmayacagini biliyorum hemde cok iyi olur die de bi beklentim yok..sadece bi alo ben iyiyim bye diip kapansa da olur ama öff neyse..saçmaladim yine..nerden bilicek ki dimi..ya da nerden anlıcakta diyebiliriz..
sadece sunu biliyorum ben ne bilmenizi istiyorsam ya da ne kadar bilmenizi istiyorsam onu yazıyorum size herzaman..birileri hakkında bisiler hakkında hayatimda olanlar hakkında sizofrenik bi manyakta olmus olabilirim..ama ibo mutlu..ibo umutsuz ama mutlu..sizleri coook seviyorum..
BU AKSAM SANKİ HİÇ AYRILMAMIŞIZ GİBİ HİSSETMEK İSTEDİM...
SEVGİLİM VE DOSTUM
BABAM,OĞLUM
ARKADAŞIM AŞKIM
HERŞEYİMDİN SEN!!
ÇOK ZAMAN GEÇTİ GİTTİ İKİMİZDEN
ÖZÜR DİLERİM SENİ ÜZDÜYSEM
SADECE DİNLE HİÇ BİR ŞEY DÜSÜNMEDEN..
ŞİMDİ BUNLAR GELDİ İÇİMDEN
BU AKŞAM SENİ ÇOOK ÖZLEDİM...
....
BU AKŞAM SANKİ HİÇ ALDATMAMIŞSIN GİBİ HİSSETMEK İSTEDİM
UYURKEN BİLE OZLERDİK BİRBİRİMİZİ DELİCESİNE..
DÜŞÜNDÜM DURDUM SORDUM ANLAMADIM BERABER YAPTIĞIMIZ SEYLERİ ANDIM
SENİ SON KEZ OZLEDİM VE BU SARKİYI YAZDIM...
Dün gece hiç tanımadığım bi erkeğe sırf sana benziyor diye,
Usulca sokulup merhaba dedim..
Tanıdık bir huzur aradım şaşkın bakışlarında dün..
Bildik bir söz bekledim eskiden kalma öylesine
Konuştu birşeyler söyledi
Beklediğim sözler bunlar değil
Yüzüme baktı gözlerime ama senin gibi değil
Anladım ki hiç kimse hiç kimse sen değil
Hiç kimse senin gibi canımdan öte can değil
Anladım ki hiç kimse hiç kimse sen değil
Hiç kimse senin kadar fikrime huzur değil
Anladım ki hiç kimse hiç kimse sen değil
Hiç kimse senin kadar umuduma yol değil...
Önce topraktım şimdi ağaç oldum
Derya denizler gibi dalgalandım şimdi duruldum
Kendimi buz gibi çok sert zannederdim
Meğer ne kolaymışım hemen eriyiverdim
Her şey dün gibi inan gelir geçer
Bilemezsek kıymeti hayat bizi içer
Bu benim gurur gecem görsün cümle alem
Yıkamaz kimse inan kalbimdir benim kalem
İşte uzattığım sana yeminli elim
Sımsıkı tut ki bu yolda düşmeden yürüyelim
Her şey dün gibi bilemezsek kıymeti
Hayat bizi içer
Tut ki elimden düşmeden yürüyelim
Tut ki elimden düşmeden yürüyelim
Tut ki elimden düşmeden yürüyelim
Tut ki elimden birlikte yürüyelim
''Bu şarkı bana birisinin armağanıydı.Gecenin bi vaktinde gelen bi msjda(Hayko Cepkin-Sıkı Tutun benim için dinle..) böyle yazıyordu..Ve ben ne anlam çıkaracağımı bilememiştim..Yani güzel bi şarkı,ben dinliyorum müptelası oldum sende bilmiosan dinle bak çok seveceksin mi?Yoksa şarkının sözlerinde saklı olan bişiler mi var..Varsa da ne anlamı var diyeceksiniz..gecenin bi köründe bu msj'a soramadım işte bunları..soramadım..Ve muamma şeklinde kaldı..Ellerim cebimde geziyorum sanki..çünkü elimi neye uzatsam neyi dokunmayakalksam hep bi şamar yediler..hep ısırgan otlarıyla acıtıldılar..bi şarkı sözüyle de kendimi iyi hissediyorum bu günlerde..Sürekli kulağımda o..
Öyle bir hayat yaşadım ki;
Cenneti de gördüm, cehennemi de.
Öyle bir aşk yaşadım ki;
Tutkuyu da gördüm, pes etmeyi de.
Bazıları seyrederken hayatı en önden.
Kendime bir sahne buldum, oynadım.
Öyle bir rol vermişler ki, okudum okudum anlamadım.
Kendi kendime konuştum bazen evimde,
Hem kızdım hem güldüm halime.
Sonra dedim ki, söz ver kendine..
Denizleri seviyorsan dalgaları da seveceksin!
Sevilmek istiyorsan önce sevmeyi bileceksin!
Tutmayı seviyorsan düşmeyi de bileceksin!
Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin.
Seyredersin!
Öyle bir hayat yaşadım ki;
Son yolculukları erken tanıdım
Öyle çok değerliymiş ki zaman,
Hep acele etmem bundan anladım.
Kendi kendime konuştum bazen evimde
Hem kızdım hem güldüm halime,
Sonra dedim ki, söz ver kendine,
Denizleri seviyorsan dalgaları da seveceksin!
Sevilmek istiyorsan önce sevmeyi bileceksin!
Tutmayı seviyorsan düşmeyi de bileceksin!
Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin.
Seyredersin!
Bu kadının insanoğlu olduğuna inanmıyorum artık..Her duruma özel şarkısı var sanki..Ve her şarkısı mükemmel,ilk dinlediğinde bi kaç şarkısı ortaya çıkar ama zamanla bişeyler içinde biriktikçe kendini bulmaya başlıyorsun bazı şarkılarda..Sen saol Şebooo...